zamanı eritip dudaklarına sur
yolları kitap aralarına bırak....kurusun
kırgınlıgımı benim içime göm
bekle...!
yarınlar gelince
gerceğin zembili düşte boşanacak
gülüşün-1
perdelerini çektim odamın
tual oldu duvarlar
karanlığa yıldızları serpiştiren
gülüşün
monütörden ellerini uzattı.......
güneşi avuçlarınla basıp
akşamı ayaklarıma bırakıyorsun....sensizken
çekip gidiyor
Parmakların sözcüklere köprümüdür
yoksa
parmakların köprüyken dudakların mı
sürtündü geçti bedenimden
ya kalbinin suskunluğu
Bu kentin martıları hiç olmadı
şanslısın;
bu yüzden buralarda
serçeler kalbimizde
yuva kurar
bizim.
Doğaya bandırıp fırçasını
sevgililer gününde sana
resim yapan adam; (?)
diyorki;
'saçların,
rüzgardan ödünç alsın savrulmayı,
dilinden kalkan sözcükler
kanatlarını çırpa çırpa
dolanıyor kulaklarımda
biliyorsun
gözlerinde yakalandı; mayıs çiçekleri
sen....rüzgarın kızısın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!