Harman yerleri kiraz bahçesi oldu
Dam evlerin üstüne çatılar kondu
Plazma televizyon,Çanak anten,moda oldu
İki adım komşu evleri,gayri uzak oldu.
Komşu var,evim yanında yüzüme bakmaz
Bu yolculuk nereden başlayacaktı
Hastaneden mi,evden mi yoksa sokaktan mı
Mavi,pembe örtülere sarılıp yatacakmısın
Bilinmez alelade bir sepete mi atılacaksın
İşte geldin bebeğim,gözünü açtın Dünyaya
Sabah namazı sonrası verdim Resule Selamı
Cennet bahçesinde gördüm rükuu ve kıyamı
Bitmesin istedim kıldığım oradaki namazı
Doya doya okudum Kur-anı, ettim duamı
Gördüm uhut dağını,okçular tepesini
Berat gecesinde,cümle günahlar dökülsün.
Kalbin üstündeki kirler,paslar sökülsün.
Eller semaya kalksın, boyunlar bükülsün.
Gün ağarana,gözlerden yaşlar dökülsün.
Bu gece, senelik hesabın çetelesi tutulsun
Aşık oldum bir sonbahar akşamında
Tarifi namümkün o anımın
herkes,herşey
Sanki bir bir kaybolup gitti.
Gözlerim maşuku aradı,sadece
İNSAN BUYA
Ruhların bir araya toparlandığı gün;
Kalu bela’ da hepimiz sana söz vermiştik.
Biz aciz bir kul,Sensin Rabbimiz demiştik.
Geçmişte kalan yıllarım aklıma geldikçe
Buruk bir sızı duyarım sol yanımdan
Kimler geldi,geçti derim, şu Fani Dünya’ dan
Çocuğu,Genci ve de yaşlısından...
Kum saati misali tersine işliyor zaman
DÜNYA HALİ
Gariptir şu Dünyanın halleri,
Sorulmaz oldu kimsenin dertleri,
Düşenin dostu olmazdı, hep söylenirdi
Duyarak değil,yaşayarak bilmeli.
Boğazdan yukarı,Çatak dan aşağısına,
Aşılmaz gibi duran Dağları aştım.
Bitmez gibi uzun yolları geçtim.
Köyde durmak yerine, ben gurbeti seçtim.
Gurbetin yolları, geleceğe yolculuktur.
Ana,baba,kardeş özledimde hepsini bekler oldum.
sevindim,üzüldüm de yine yalnızlıkla doldum.
hep böyle şeyleri düşünmekten artık yoruldum.
Bitirelim şu hasreti, bu gün vuslat olsun.
Yangın yeri oldu yüreğim kavruldum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!