1956 yılında Denizlinin Çivril Kazasında doğan Ahmet Sarı 'nın Edebiyata olan ilgisi daha küçük yaşlarda öğretmeni olan Gülnahar Güler tarafından farkedildi.Daha o yıllarda okulda çıkartılan Duvar gazetesinde makale ve fıkralar yazmaya başladı.Şiire olan merakı ortaokul yıllarında başladı.Daha sonraki yıllarda Denizli'deki mahalli gazetelerde çeşitli yazıları ve makaleleri yayınlanan Ahmet Sarı İlk Hikaye kitabı olan ''Yörükçe Hikayeler''i 2003 yılında yayınladı.Çok geçmeden 2005 yılında ikinci kitabı olan ''Yaşadıkça'' adlı hikaye kitabını yay ...
Yine o gün geldiğinde,
Sancısı tutmuş anamın.
Hamur yoğururken leğende,
Dokuzuncu sevdası tutmuş anamın.
Sekiz çocuk büyütmüş,
Benim anam var,
Kimilerinin annesi.
Ama benim anam,
Anaların en şahanesi...
Bu dünya bir devrandır,
Durmadan döner...
Dönerken kendi kendine,
Kimi iner, kimi biner...
Çıksam baksam, Honaz'a kaleden,
Anaları, medet umar baladan.
Mektup bekler Mehmetçiği sıladan,
Telefonda ağlaması ne güzel.
Gül toplasam, bahçesinde bağında,
Ben koymuşum ülkem için başımı,
Zehir etti hain(!) ekmeğimi aşımı.
Dünya destek olsa nafile;
Alamazsın bir karış toprağımı taşımı.
Anadolu’m, doğusunda ben, batısında benim!
Kimi kaldırıyor kazanı,
Kimi bozar hazır düzeni,
Genç ihtiyar oğul kızanı,
Uyur gezer oldu neyleyim.
İnişini yokuşunu düzünü,
Zemheride yaşar olduk yaz'ını.
Düşünüyorum da ben bazı,
Neden sevmiyorlar şu Honaz’ı.
Yıllardır yazdığım onca yazı,
Diyorum ki, hep onun içindi.
Benim çabalarım hiç kar etmedi,
Önce rüzgar esti,
Sonra başladı yağmur.
Sokaklarda su birikintileri,
Tarla bahçe oldu çamur...
Bulutlar alçalınca yere,
Bir sonbahar daha geldi,
Ama bu gün yağmur yok.
Serin esmiyor acımasız rüzgar,
Sokaklar kuru ve tozlu...
Sanki yazdan kalma bir gün,
Pırıl pırıl yine güneş,
Sanki güneşten bir parça,
Hem parlak, hem de sıcak.
Tutmak istesem tutamam,
Belli ki, beni yakacak....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!