Tan zamanı mahmur gözler uyanmaz,
Acılara gül yürekler dayanmaz,
İsyan çığlığıma kimse inanmaz,
Duman tütsün hiç sönmesin ocağım,
Güneşi avcumda ısıtacağım.
Al keklikler seken ikindilerde,
Isınsın kuzeyler güne at maya.
Hoyratlığın fink attığı demlerde,
Ömrüm yürek olmuş başlar atmaya.
Nem tutmaz Re karar feryatlar kurur,
Minik bir çocuğun çocuk beynine,
Böyle bir sevgiyi nasıl soktun ya?
Yükümüzü yüklenerek eğnine,
El avuca düşürmeden baktın ya.
O Mendik köyünde bir idin, tektin,
Varlığım yük olmuş hale ahvale,
Yorgunluk gölgesi düşmüş cemale,
Gün kararıp yaş erdikçe kemale,
Umut bitmez, tükenir azar azar.
Hakikat acıdır, acıtır hem de,
Ahu gözlüm ben o yerden gideli,
Yanar diyen bağrın yaralandı mı?
Gönlün hayatına isyan edeli,
Yüreğin ah edip paralandı mı?
Yalandan yere mi yanmıştı özün?
saç tarar seyyareler arzın boy aynasında
zamana kurşun sıkarken zaman alıcı
vakitsizliğin girdabında kâinat
asıyorum İbrahim'in astığı imanla
savaş baltamı dünyanın boynuna
ve ben yeni bir savaşa başlıyorum
Bir kutlu zamanda davete uyup,
Koşarak yanına gelebilseydim.
Sana kavuşmanın bir tek çaresi,
Yollarına kurban olabilseydim.
Dorukları karlı ak dağlar aşıp,
Akşamın kızıllığı öperken gözlerimi,
Susma makamındayım.
Ürkek nazarlarla süzdü hep şehrin karanlık siluetini.
Yokluğum gezindi,
Her kabristanına birer dost bıraktığım bu kentin sokaklarında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!