Ahmet Kısa Şiirleri - Şair Ahmet Kısa

Hüznümün gölgesinde, menekşeler açmıyor,
Aşka suskun yıldızlar, nur şavkını saçmıyor,
Sen yoksun ya bir tanem, tadım bala kaçmıyor,
Çekilmiyor bu hayat, günler sensiz geçmiyor.

Zaman bir su gibi akıp giderken
Rengini sevmeyen saçlar aklaşır
Kader aynasına bakıp giderken
Farkında olmadan hesap yaklaşır.

Kimi vakit tersten tüter dumanın

K ayan yıldızımın ardından baktım, sonsuzluğa giden yollarından...
A yrılalı sekiz koca yıl olmuş, o sımsıcak, mukaddes kollarından...
D oyamadım, sevgiyle yanan, şefkatle bakan o güzel gözlerine,
R iyadan, yalandan uzak, candan öte, baldan tatlı, şirin sözlerine,
İ liklerimde, damarlarımda hep sen varsın, sen, bende yaşarsın,
Y ıllar eskitemez, eksiltemez acını, özlediğim hayallerimden taşarsın.

Gülüşün pek incedir bakışların ebrûli
Yüzündeki duruluk sanki aşkın saf hâli
Beraberce yaşlanmak ömrümün tek hayâli
Bu çağrıma kulak ver yanıma koş sevgilim.

Eğer benim olursan çıkalım yıldızlara

Gökyüzünün rengi hâlâ siyah mı
Çattığın kaşların derin bir ah mı
Cennetine ermek bana günah mı?
……….Ne olur sevgilim bir cevap versen,
……….Güllerinden derip bağrıma sersen.

Adam gibi adam insanın hası
Sesi de güzeldir siliyor pası
Ağlama Ahmedim bırakıp yası
Anı doya doya yaşa Ahmedim

Soyad kısa ama ömür uzasın

Hayâl dünyasına kafa yorarken
Aynalar bakmıyor gözün yaşına
Kader peşin peşin hesap sorarken
Zaman yaklaşıyor mezar taşına.

Bir tutam tuzum ben, engin deryada,
Bir küçük noktayım, yalan dünyada,
Bir şerit hayâlim, sonsuz rüyada,
Gurur da kibir de neyime benim.

Yaprağa rengini ben mi verdim ki?

P eşi sıra gider, her an ölümle dirsek temasında,
O layların işlendiği en karmaşık film temasında,
L oş sokakları gezer, şehrin en kasvetli havasında,
İ tin, uğursuzun bitip tükenmeyen kavgasında,
S ığınacak bir limansın bizlere, şirret fırtınasında.

Zamanın birinde bir güzel varmış
Yüreği çok büyük dağlar kadarmış
Karşısına çıkan seven bir yarmış
Alevler uzanmış bacayı sarmış.

Fakat adam evli kendi bekârmış