Dün gece seni aradım yine
Sokak lambasının ışığında
Ayak izlerini aradım
Yürüdüğün kaldırımda
Vitrinlere baktım uzun uzun
İkimizin baktığı gibi
Geride kalan çakıl taşları gibi
Selin arkada bıraktığı
Geride kalan kırık dallar gibi
Rüzgarın ağaçta bıraktığı
Dünyadan giden gidene,
Geri dönülmez ülkeye
Gelen gidenin yerini
Doldurur mu bilinmez
Ömür ikindi vaktin son demi
Akşamı ya görür ya görmez!
Uzadıkça uzadı eyvahlar
Gün batımında gölge gibi
Toprak özlemiş kendine çeker
Ruhum parça parça
Duygular bölük pörçük
Anlamlar birbirinden kaçıyor
Konu Halep olunca
Birleşmiyor kelimeler
Dünyanın gözü önünde Halep ölüyor
Halepli çocuğun gözünde insanlık ölüyor
Bombalar zehir kokuyor,
Bir çocuk yarasına Fatiha okuyor
Ey vicdanı kararmış dünya
Söyle sana ne oluyor.
Patlamak üzere olan bir balon gibiyim,
İçimde öyle bir darlık var,
Dalından düşecek yaprak gibiyim,
Ruhumda düzgün esmeyen fırtınalar var
Kalkıp gidecek misafir gibiyim
Yolunda gitmeyen birşeyler var
İstanbulda olmak vardı şimdi
Kızkulesine karşı oturup
Mutlu edecek hayaller kurup
Hafiften bir şarkı tutturup
Martılara simit atmak vardı şimdi ....
Ne zor şeydir gerçeği bilmek;
Söylersin başına dert olur,
Söylemezsen içine dert....!
Ne zor şeydir doğruyu söylemek;
Düşmana söylenmez sır diye,
Silkeliyor maziyi zaman
Arınsın diye tozlarından
Hakikat esir edilemez
Çığlık atsa kopacak tufan
Kulakları çınlatan sessizlik
Yürekleri patlatan sukunet




-
Mustafa Kemal
Tüm YorumlarŞiirlerinde bok gibi emin ol