Sana kullanilmamis bir omur versem...
Al başindan sonuna sen yaşa desem...
Gözlerini açar miydin, dünyaya Anadoluda?
Harran’da,Sümela’da,Hozat’ta ya da Silvan’da
Hopa’da, Berçenek’te, Zile’de ya da Banaz’da?
Aşkale,Şarkışla,Divriğ ya da Van’da?
Alır hüznümü, giderim buralardan,
Kapanan ilk kapı sen olmazsın!
Yaşadığım,yeni bir yanılgı derim
Kapına sığınmak ki benim yaşadığım.
Cevaplarsam eğer,acıtan sorularını
Çıkamazsın işin içinden,aylarca...
Gün eşit aydınlanır,herkese
Kimi hüzünle karşılar kimi sevinçle...
Kimi güler geçer kötü bir söze
Kimi didikler durur yok yere
Ağlıyorum ağlıyorum yeni güne
İyi gelir,yürümek açık havada
Yarın yine Bayram imiş.
TV olmazsa onu da bilmeyeceğim.
Yalnız başıma kala kaldım,vatan denen bu yerde.
Giden gitti giden gitti, gurbet aldı gidenleri.
Her biri bir yerde, birlikte mi ki geride kalan?
Çağırsan yine ,gelsek biraraya
Otursak karşılıklı aynı masada
Soğusa çayım, içimi dökmekten sana
Offf yine mi dalmışım hayale,yanağımda ıslaklık
Bir ben bir de yalnızlık
Gitmeden birimiz daha, o bilinmez ellere
Kadehler tokuşsun,türküler düşsün dillere
Haber uçursam gönülden, o gurbet ellere
Kalkar da gelir mi a canlar, bilinmez!
Tanımamışsan daha gönlünü,
Adına konuşmayacaksın!
Kırılan senmişsin meğer,
Kırana gönül koymayacaksın!
Oyuncak mı o gönül,elinde?
Adına rüşvet almayacaksın!
Hani hep derler ya: “rakı” ve de “balık”
Ya yoksa cepte beş kuruşluk metelik?
Karanlık oda ve de müzik,
ama olsun biraz melankolik!
Hatta istemez ne katık,ne yarenlik!
Yetmez mi be dostum bira,soğuk bi bira?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!