Ruhuma düşmüş, ateşi külde
Buz tutmuyor ki, gönülde
Martılar bile sevinir, deniz görünce
Yakamozları ışık verir
sen sen ol yolunda
umutların kolunda
bak mavi olana
sonsuzluk onunla
patlıyorum ben
Bakma öyle bana yüreğim sızlar
Geçmişi anlatır, hazan bakışlar
Ağlamasın daha esmer yağızlar
Menekşem bilelim seni
Gördün mü yüze bakıldık.
Doğuşun yakıyor beni
Melek mi, göze takıldık.
Umutların serhatında
Sessiz çığlıklarımı kamçıladım
Ağlak halimde gözlerimi
Hz. Yusuf’a çiviledim
...yada ölümsüz bir umudu
alıp gitseydin başımdan
göklerin göğünde dursaydı zaman
bilinmeseydi karda ayak izlerin..
sen geldin ya;
güneşi yıldızları alıp
mavilere umutları katıp
sevgilere maya çalıp..
Bak; Ahmet işine, herkes kendine
Dil, dile sebeptir, sen üfledikçe.
Gerisini sorma, düşte dengine
düşünürüm bazen
düşüncesizliğin düşüncesini
gölgelerin karanlığında
duygularımı dökerim satır satır
göz yaşlarımın arasına
beni tanıdığına sevindim
bir deniz rıhtımında
bir yakamoz bahçesinde
ışıldayan yüreklerin
gürültülü martıların
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!