Adam gül'üne âşık,
Her sabah buluşurlar.
Birbirine bakarlar,
Yürekten konuşurlar.
Hep göz göze gelirler,
Ah be Ahmet abi...
Sen bilirmisin,
Karacaoğlan'ın
Son durağı olan köyümü?
İşte ben orada doğdum,
O baygın gözlerin nemlenmiş gibi,
Üzülürsen ben ölürüm ağlama.
Yüzünde ifaden galanmış gibi,
Bozulursan ben ölürüm ağlama.
Kalırım, hiç gitmem mecbur olmasam,
Bayram, bayram oldu,
Sen gelince NazlıCan.
Salonumdaki çiçekler sevindi.
Masamdaki beyaz gül,
Heyecanını senden almış olmalı.
Bir başka açtı bu akşam.
Ekin vermez oldu gübre atmadan
Toprak belli değil taş belli değil
Yetişmiyor ırat, suyu tutmadan
Kuru belli değil yaş belli değil
Mevsimler değişti zamansız oldu
Çiçek olur açar gül olur solar
Bazen ince ince hülyaya dalar
Mahsun bakışları aklımı çeler
Çok zor durumlarda KOR beni beni
Seni düşünüpte hayâl kurmanın
Mutluluğu başka tadı bir başka
Geceleri yatıp düşte görmenin
Nasıl anlatayım adı bir başka
Geçer gider sandım geçmedi gitti
Ne oldu ülkemin insanlarına
Neden ilmi fenni sıradan saydık
Bütün düşüncemiz maddeden yana
Mâna ölürmüydü yoz olmasaydık
Nazara uğradık yolu görmedik
Bayraklarımız birlikte dalgalanıyor,
Dünya tarihte ki Türkü tanıyor.
Hiç düşünme n'olur kaygın olmasın,
Seni koruyanlar gökten iniyor.
Zalimden mazlumu kurtarmak derdin,
Sana eskinin güzelliklerinden bahsetmeliyim,
Dededen toruna, hep bir arada yaşadığımız
Evdeki sevgi yumağını anlatmalıyım.
Annelerin pudra yerine kullandığı höllükten,
Bebek belediği beşikten bahsetmeliyim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!