Sanki ucu bucağı görünmeyen bir yol
Gidenin geri gelmediği bir yer
Kervanların kaybolduğu
32 merdivenin
Acılardan oluşmuş her mermeri
Yıldızlara varana kadar yürümek
Güneş kadar yanıp
Ay gibi soğuk olmak istiyorum
Gündüz donup
Gece çözülmek istiyorum
Sanki gizli bir sır gibi tam zamanı beklemek
Biz rahmanın yalnız kullarıyız
Geceleri asfaltı ayna eder göz yaşlarımız
Kendi kendine konuşur
Delilerle kardeşizdir
Genelde tütün içeriz
Tütünün arasına keder serperiz
İçimde derin fırtınalar kopar
Geceler
Ah geceler
Saatler Sabahlar
Günler ve seneler
Eridim bittim buz gibi kimsesiz gecelerde
Dolu dizgin bir at gibi
Koşasım var
Koşup koşup ona sarılasım var
Gurursuzca amasız ve fakatsız
Ona sarılasım var
Ölüm haberimi kara kuzgunlar verir şehre
Ölüm haberim Kimine göre kara kimine göre beyaz orkide
Bana göre ise sadece sadece sarı laleler
Şehre yağmurlar damlardı geceleri gözlerimden
İnsanlar sağnak sanıp saklanırdı
Ölüm oldu senle beni ayıran sevgili
Ölüm bohçamı almışım elime
Sarmışlar hediye paketine
Sallıya sallıya gezerim çarşıda
Dilimde bir türkü
Ağzımda bir cigara
Acaba azrail
Hak verdi cana canı
Hak alacak
Allahın nizamı şaşarmı
Geçici süreliğine yaratılmış şu cihanda
İnsan sonsuz yaşarmı
Ölüm saati git gide yaklaşıyor
Takatim kalmadı sevgili
Ne yanımdaki boş tabureye dert yanmaya
Nede beynimdeki beni susturmaya
Sarıl bana sevgili
Yeterki sarıl
Korkuyorum




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!