Sırılsıklam oldu bir anda tüm sokaklar,
nereye kalboldu bu mehmum insanlar,
belki kaçarak uzaklaştılar, belki de hiç yoktular?
Akşamda oldu yağmur durana kadar,
ahmak ıslandı, ağaç sulandı ya!
Güneş kim bilir bir daha ne zaman açar?
İsnan minval-i giriftar, semaniye köşk-ü aşikar.
Musavvir-i kerem asuman-ı şehriyar.
(2022- ANKARA)
GÖRDÜĞÜM EN GÜZEL HAYALDİ
AYAKLARIM YERDEN KESİLDİ
EĞER GÖRDÜĞÜM DÜŞSEDE
BU TÜM GERÇEKLERE BEDELDİ
İNANDIRDIN BENİ AŞKINA
ELİM YANLIŞLIKLA MASAYA ÇARPTI.
DÜZ BİR ZEMİNE DÖKÜLÜŞÜNÜ İZLEDİM,
BİNBİR ZAHMETLE HAZIRLADIĞIM KAHVEMİ
DOKUNMADIM ASLA YAYILMASINI BEKLEDİM.
HEMEN TEMİZLEMEDİM, KİRLETMEDİM ELLERİMİ.
Sudan çıkmış balıksın. Belli!
Oltan denizin dibine çökmüş.
Utanıyorsun, öfkelisin,
Bakışlarınsa kasvetli.
Karanlık çöküyor, üşüyorsun,
Issızlaşıyorsun. Besbelli!
Bir sofrada bölüşmek isteriken ekmek,
Kardaşın gözü lokmamızdaimiş.
Candan diyerek yola çıktığımız.
Artık son elini tutuşundan beri
Düşman belliyordun her bir zerresini
Büyük yeminler de etmiştin
Rastlamayacaktı gözlerin
Bakmayacaktın yüzüne.
Birgün karşılaşsanız bile
Bizim için hazırlanmış,
En küçük ayrıntı dahi.
Tuhaf gelen her şey bu rastlantı içinmiş.
Bu yüzden taş duvarlarla sarılmış etrafımız,
Bu yüzden ağaçlarda tek bir yaprak bile yok
Kış diye değil, bu yüzden çok soğuk Ankara.
Ne güzelde akışına bıraktık hayatı,
Ne güzler düşünmüşüz ihtiyatı.
Aşık olduğum o kadın artık bir yabancı
Giderken ardına dahi bakmıyor
Uzaklaştığı her an, dahada can yakıcı
Attığı her adım bir öncekini aratıyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!