Ya Rabbi! 28 Şubat darbe midir, muhtıra mıdır herkesçe tartışıla dursun,
O güne göz kırpan ve de alkış tutan elleri bir daha ülkemizde gösterme.
Dilinden ve kaleminden kan damlayanların şerrinden ancak sen korursun,
Şeytanlaşmış insanların türlü entrika ve düzenlerine bir daha fırsat verme.
İlahi! Her bir karışı vefakâr ecdat kanıyla sulanmış mübarek vatan toprağını,
Dün gitti, yarın yok artık Cancağızım!
Elimizde sadece bugün kaldı unutma.
Bu kadar mal-mülk, makam hırsı sana çok Cancağızım,
MAYA takvimi tutmadı, ama nihai kıyameti unutma.
Yaşamın en büyük gayesi iman-ı billâhtır,
Bir sabah erkenden kalkıp sınav yerine gidildi,
Kimi çocuğunu emanet etti, kimi nöbet değiştirdi,
Aylardan Nisan ayıydı, ama böyle şaka görülmedi,
Saatlerce bekledik neredesin Neslihan Hoca?
Telefonuna ulaşamayınca daha çok meraklandık,
Ne yapacağımızı şaşırdık, Mete Hoca’yı aradık,
Öğleden sonra dağıldık, bir türlü sınav olamadık,
Saatlerce bekledik neredesin Neslihan Hoca?
Torunum sordu Dede bugün sınavın nasıl geçti?
Bu soruya kısık bir sesle ancak diyebildim iyiydi,
Nasıl izah edebilirdim hocamız sınava gelmedi,
Saatlerce bekledik neredesin Neslihan Hoca?
Tüm arkadaşlar diyor ki: Herkes sınavı sormuş?
Sınav macerası Eskişehir’den Tokat’a yol olmuş,
Meğer, sınav olamadık demek ne kadar zormuş,
Saatlerce bekledik neredesin Neslihan Hoca?
Ahmet GÜLSEREN
29/04/2012 - Ankara
Asırlar önce yazılmıştı: İnsanoğlu korku ve endişe içinde bekliyor!
Yıl 2012 MAYA takvimine göre Kasım ayında kıyamet kopuyor.
Zira Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da ve Suriye’de isyanlar başlıyor,
Uzun süre diktatörlükle yönetilen Ortadoğu artık DEMOKRASİ diyor.
Tüm bunlar yaşanırken Evrensel Hafızlar Derneği yarışma düzenliyor.
Bir fişleme grubu kuruldu,
Adı da Batı Çalışma Grubu,
İlk fişlenen de başörtü oldu,
Yine de hapsedilemedi başörtü.
Başbakan haddini bildirin dedi,
Bindokuzyüzseksenüçtü ilk duyulduğunda,
Büyütmeyin dediler, üç beş eşkıya dağda,
Zaten sağ sol bıktırmış terör kimin umrunda,
Daha ne beklersin? Uyan be kürt kardeşim!
Yıllar yılları kovaladı, otuzbin şehit,
Bir ülke hayal ediyorum sınırları delik deşik olmayan,
Sınır ticareti deyip kaçakçılığa göz yumulmayan,
Masum at, eşek ve katırları da bu yolda kullanmayan,
Çok mu bir şey istiyorum? Helal lokma hepsi bu kadar.
Bir ülke hayal ediyorum hem % 99’u Müslüman olacak,
İşverenin işçisine olan borcu, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önleme borcudur.
İş kazası ve meslek hastalığı doğuştan değil sonradan olur.
İş kazası ve meslek hastalıklarını önlemenin en önemli yolu, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşmasından geçer.
SINAVI KAZANDIK ÇOK ÖZÜR DİLERİZ!
Ben yirmi yıl hizmeti olan bir memurum,
Hem memurum hem de bir mağdurum,
Yükselme sınavını 1999’dan bu yana bekliyorum,
Nihayet 2010’da yapılacak sınava başvurdum.
Hastanede işe girdiler: Beyaz melek, kutsal emek dediler
Yanık Ünitesi, Yoğun Bakım ve Acil’de yıllarını geçirdiler
Geceyi gündüze katıp çalıştılar, adına da nöbet dediler
En güzel çağlarını, annelik yıllarını hastanede geçirdiler.
Otuz yıl geçmişti! Yeter artık bu kadar, emekli olalım dediler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!