Aynaların üstünden perdelerini kaldırdığım zaman
Biraz tozlu biraz bulut yığınlı
Seni görüyorum karşımda
Güzelliğin gizli içinde tıpkı nar gibi
Kapalı kapılar ardında inan ki bilmiyorum ne olduğunu
kim bilir belki
belki
ölmekte uçmaya benzeyecek.
belki
bir sahil kenarında aynı maviye bakıp aynı, aynı şeyleri mırıldanacağız.
iç çekeceğim ahh diye
Uzun bir gece gibi durur saçların
zamanı durduran bir anıt gibi dikilirler karşıma.
Manası bende derindir göz bebekleri
baktıkça
aklıma mayın döşer düşman askerleri
Zaman durur.
Yaz başıydı sustun
ıhlamur ağacı altında
hafif bir rüzgar esti
canandan canıma.
Yağmur yağdı
palto kalın ve ıslak
Evler aydınlık sokak kapısı açık
Etrafımda dolaşıyor tanımadığım insanlar nasıl bir kalabalık bu yalnızlık
Ah yalnızlık kiraz tanesinin çekirdeğinden ayrılması gibi yalnızlık
Bizim sessiz olmaya hakkımız yok
Bilinmeyen konularla ilişkimiz yok
Yüreğimin zelzelesi ol Lilieth
Sallanan beşikteki bebek gibi büyüt aşkımı
Ben yokken savur tohumlarını toprağıma
Yokum artık ne olur anla!
Sevme beni Lilieth
Sürrealist bir doğa harikası bu sessizlik.
Eşikte bekliyor beni iki kelime altı hece
rahat değiliz elbet her yanımız keder
etki alanı yüksekti tutuştuk el ele
nasıl unutulur sana bakılan o an
ah layık mı aşkımız sence buna
Ve damarlarımda akan toprak kokusu
eşliğinde içime çektiğim doğa
koşarken
ayağımın altından kayan betonarme yapı
uzaklaşma hissi ve hazzı
ve bazen de
Ah gel bir yağmur damlasında
bekledim seni
gel gökkuşağım da renk görsün
tut ellerimden ta bileklerime kadar
bak gözlerime derine inene kadar
Gel bir yaz akşamının serinliğinde
İşte gidiyorsun,
ben durakta bekleyen öğrenci acizi
elinde defter kalem illeti
gökyüzünde kanat sesleri
yüreğimde hafif bir kan lekesi
gidiyorsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!