"BEN" i sustukça aslında "SENİ" kusarım.
Ufuk çizgisi mi desem önümde,
Kalp ritimlerinin atmaz olmuş bitiş çizgisi mii,
Yoksa suskunluklarımın içime akıttığı sellerin yıkıntılarının izi mi bilmem Ammaa, ben yüzeyselliklerin her şeyden bîhaberliğini kusarım.
Gecelerin gizleyemeyip fena İZlediği,
İzlerken fena közlediği kalbimde büyüttüğüm
Bir tarafta sonbahar, bir tarafta koca çınar,
Bir tarafta asırlık buhranlar, bir tarafta bakan gözlerdeki ihtimam.
Bir tarafta derûni sessizlik,
bir tarafta nargile kahvesindeki bigane hayatlar.
Ey arş-ü ferşe bağlayan koca çınarın dalında sallanan son yaprak!
Senin düşmeni beklerim heyecanlı sabırlarımla,
Ufukta bir kızıllık, maverada bir sızı,
Avuçlar terlemiş, semada ondan bir yazı,
Ey kehkeşanları eriten aşkın sahibi,
Bendeyim ben senden taşan mârûfun sahibi,
Ahmed Emin Fidan
2014 Hazan / Fanizan
Ve araya girdi kandırıktan kozmoz,
Kaosu mayalamak için kapandı yap-boz,
Ve terketti sözcüler özleri, yırtarak
Terletti sözlükler yüzleri, yatırarak.
Ve ekmek şaraba bandı tütsülendi nisyan,
Devinimler şartlara kandı, üstelendi isyan.
Karalama tahtası,
Senaryo masası,
Gözlem mecmuası,
Duygular sandukçası.
İyi bir hayat parçası,
Kötü bir sır arkadaşı.
Ailesi olmalı insanın,
Taa uzaklarda da olsa,
Ayağının dibinde de olsa,
Tırnağın kanadığında yanında bildiğin.
Üzerine titrendiğini içinde hissettiğin.
Resmini çizdiğin dünyanda,
Her tarafta ayna var,
Herkes bakıyor yüzüne,
Her tarafta parya var,
Kimse bakmıyor özüne.
10 Eylül 2013 Ünye
Kendi başrolünü oynarsın
/ tozu kalmış pembe filmlerinde.
Bir baksana aynaya, vicdanın ne diyor?
/ kararsızlık kokan selfielerinde.
Seni çoğaltan kim bilir misin?
/ suya yansıyan pinokyonun yeminlerinde.
Uyanır uyanmaz ayağa kalkması bir olurdu,
Giyinir giyinmez dışarı çıkması bir olurdu.
Hep koşar yürürdü caddelerde sokaklarda,
Son dakikanın tercümanıydı adımları hayatta.
Telgraf tellerini ararken kuşlar konmak için,
Kırk yıllık hatır arar gözler, özlerine bakmaya.
Konuşmadıkça yüzler araken tuşları sormak için,
Yüz yıllık tarih anar fidânî, bedelini ederinde yakmaya.
Ey felek, keleğini ben yediysem şirazeden çıkmak için,
Bin yıllık zalim arar zebani, tüylerinden yolmak için.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!