Yıllar yılı yalladığım
Alladığım pulladığım
Her beladan kolladığım
Benim itim beni boğar
Söyleyin yârenler dostlar
Bu hangi kitaba sığar
Seninse sesin
Seninse nefesin
Ellerin sana aitse
Sen hükmediyorsan ayaklarına
Bir dikili ağacım yok diye hayıflanma
Öyle düşündüğün gibi bir avuç değil Dünya
Bir Damla Gözyaşı
Bir damla gözyaşı düşer
Çöl kumlarına
Karışır kuma
Kavrulur gider
Bir Fidan Dik!
Bir fidan dik,
Haydi sen de!
Çiçeğe dursun.
Işsizlik kötü bir şey.
Bir tohum düşer toprağa,
Su toprağa seğirtir,
Tohum yaprağa;
Boy verir fidan.
Ne de güzeldir
Toprağıyla,
Bu Meydan Kime Kaldı?
Bir zamanlar bu meydan
Adam gibi adamlarla doluydu.
Söz senetti,
namustu,
Bu Nasıl Çelişki Bu Nasıl İman
Doğmadan katlime ferman verirsin
Bu hangi kafadır, bu hangi zaman (1)
Bir de buna iman gereği dersin
Bu nasıl çelişki, bu nasıl iman
Büyüksün Yalanların Kadar
Eeey zat-ı muhterem
Biliyoruz büyüksün
Hem de çok büyüksün koynundaki yalanların
...........
Ne kar tanesinin iriliği
Ne yağmur damlasının ağırlığıdır,
Çağlayanı çağlayan yapan.
Damlalarla
Tanelerin cem olmasıdır.
Ve aynı hedefe koşmasıdır,
Canım Annem Güzel Annem
Sabah erken kalkar,
Bana kahvaltı hazırlar,
Beni okula hazırlar,
Canım annem.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!