Kim ister ki boğularak ölmeyi
Kim ister yüzmeyi bildiği halde boğulmayı
İstemiyorum ne kameralar ne de gazeteci
İstemiyorum getirmesin polis, seviyorum diye seni
Bugun gözlerinde ki o aşka emir kipiyle
İstanbul’dan Yalova’ya uzanan köprüden atladım
Doğum günümü kutlamadın bekliyorum hala
Aradan iki ay geçmesine rağmen
Seni tanımıyorum diyorsun da
Şunu unutuyorsun bende seni tanımadan seviyorum.
Henüz bir bakirim
Senden önce tebessüm yüzü görmedim
Binlerce bayat mimikler arasında
Gülüşün taze acılar söndürüyor
Fark etti bendeki bunca yıllık yoksunluğu
Ve sanırım bu yüzden
gülüşmelerin ardında saklanan hıçkırıksa
onca ses içinde fısıltıya hasretim
gün batımında sabah ezanı ne kadar da mantıksızsa
benım gecem gunduzum karışmış ne yapayım
yanlızlık sadece tek başına kalmak değil
yanlızlık malesef dostlarınla kalmaktır …
Anneme inat ince giyindim
Islanacağım, titreyerek üşüyeceğim
Oturup bir kaldırımda, beni götürmeni bekleyeceğim
İki çay söyledim.
İçmiyorsun, ben seçmekte zorlandığım gözlerini bardağıma boşaltmadan sek içiyorum
Karşımda gülümserken karşında varlığını sorgulamayı tek geçiyorum
Anlayacağın yine bugün hiç oturmadığın o masada tek başıma karşılıklı iki çay içiyorum Ahmet DEMİRER
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!