2000 yılında Iğdır’da doğan yazar, küçük yaştan itibaren yazmayı ve sorgulamayı çoşkuyla yapıyor. Akdeniz üniversitesi PDR öğrencisi olan Ahmet Dağhan, çeşitli yazılar yazmaktadır.
sana begonyalar topladım, papatyalar, kaktüs ve okaliptüs , güller, sevinçler ve komik olacak ama lale bile topladım
hangisi sevdiğini hiç öğrenemediğim için hepsinden bir avuç kiraladım
sakın begonya turuncu mu olur diye söylenme
senin için begonyaları mora boyadım, turuncusu da vardı, kedimiz, pardon kedim
belki daha güzel görünürdü dünya senin gözlerinden bakabilseydim
daha sakin dönebilirdi
daha heyecanlı daha az isyankar daha uysal olabilirdim
geçmeseydi gençliğim yeterince şımartılmamış insanların arasında
belki baba biraz daha merhametli olurdu
emeklerin çöp oluş tarihi, darwinizm
teokratik rejimler, beş yıllık kalkınma planları
aşka dair tangolar, kordon dolanması, kondomsuz oral seks , iktisadi ve idari ekonomi modelleri kurcalıyor beynimi
günahlarım bir zilhar gibi büyüyor
ataması yapılmayan öğretmen, yetim hakkı yiyen avukat, baldızını becermeye fırsat arayan köylü
ortasında sen varsın
uzak bir ihtimal, çok uzakça
ortasında sen varsın
kiraz baharı ve kışın ayazı
silik bir portre, müziksiz bir şarkı
ortasında sen varsın
şeyhim
sorun şu ki
içimdeki obruk büyüyor şeyhim
obruğun içi derin
kadın kokuları,kötülük , seks , narsisizm ve iyi insanları kaybetmenin verdiği hüznün insanın kendine yediremeyişi kokuyor şeyhim
izafiyet teorisi nafile
Bir ömür dedi mertebesinde beklerken yegane sonu
Sahte şefkat yüzler yansır aynaya
Ve biz terkisinde hüznün suskunluğun ve kulluğun
Akisleri yürüyordu peyderpey arkamızda
Yeni bir çağ vardı önümüzde miladı hayırlısı dediğimiz
İnsanlar vardı, inananlar, sahteler ve aybın çocukları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!