Bahçede her şey yerinde öylece duruyordu
Birden havada toz dumanla her şey uçuyordu
Her taraf simsiyah bir sis ile görünmez oldu
Bu fırtınanın içinde gözlerim kumla doldu
Gemiler gideli, liman hep sensiz
Hasretin isyan der, dilimi tuttum
Martıları suskun, denizi sessiz
Hasretin isyan der, dilimi tuttum
İlk sabahtan öter, minik serçeler
İnsan mazisiyle ağlar diyorlar
Gizli gizli ağladığın doğru mu?
Göz yaşları durmaz çağlar diyorlar
Irmak gibi çağladığın doğru mu?
Sarılıp maziye, kandın feleğe
Gönül bahçesinde sam yelleri esmiş
Kurumuş fidanlar bülbülleri susmuş
Soğuk vurmuş tomurcukları üşümüş
Alıp ta koklayacak gül de kalmadı
Yıl dokuz yüz yetmiş birdi mevsim bir yaz günüydü,
Babamla gelmiştik, yamaçta tabela büyüdü,
İvriz İlk Öğretmen Okulu yazısı göründü,
Bak işte ben o ismi hiç unutmam unutamam.
Başımı yastığa koyunca gözlerim doluyor
O anda sözcükler dilimde hep düğüm oluyor
Topraktan, havadan, sudan sanki hep yanıyor
Olanları gören göz ve diller neden susuyor
İnsanlığını yitirdin bari yalan söyleme
Kareli yırtık yamalı don giydiğini, Tek bir önlükle okulu bitirdiğini, Mendilsiz, sümüğünü koluna sildiğini, Yalın ayak gezdiğini sakın unutma.
Dört mevsim kara lastik giydiğini, Taşlı hediği, leblebi diye yediğini, Derelerden bulanık su içtiğini, Susuzluktan yandığını, sakın unutma.
Patatesi, turpu, toprağa gömdüğünü, Çıkma iplerden çorap, kazak, ördüğünü, Dört nala gitmeyen eşeğe sövdüğünü, Salya sümük sızlanmanı, sakın unutma,
Bak yine güller açmadan bahar geldi
Dağdaki kar güneş görmeden eridi
Daha saymadan seneler bitiverdi
Giden yıllar ardında ömür tükendi
Yeni yanmış ateşin, olmaz ki külü
Yaramazdım kopardım, dalından gülü
Nasıl anlatsan geride, kalmış o günü
Unutamam o uçup, giden bülbülü
Bilir misin? insan yürekten sevmeli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!