Gitti o çılgın kız
Kanatları kırık
Avuçladım uçurtmak için
Uçmadı, uçamadı
Yitirmişti o aşkın kimliğini
Bir ilan verdim gazetelere
Yoksun yine bu akşam
Salatam,yoğurdum ve beyaz peynirim
Ve bir bardak rakı
Sensiz içiyorum yine hüzünlü olduğum
Her akşam gibi
Ama bu akşam içime dokunuyor yokluğun
Önce seni sevdim
Yürüyüşünü,bakışını ve cilvenaz duruşunu
Sonra yine sevdim
Dudaklarını,gözlerini yanaklarını sırma saçlarını sevdim
Koşulsuzca
Sevdim kendi bedenimden çok ince narin teninin kapladığı
Aslında senin doğduğun gün doğmak isterdim
Sokaklarını,kaldırım taşlarını,bastığın topraktaki tozlarını
Paylaşmak isterdim
İsterdimki o minnacık bahçe içindeki taş duvarlı evinin
Masumiyetini ilk seninle paylaşmak isterdim
Baharı ve çiçekleri andım
Bir ağustos gecesinin
Issız sıcağında
Ne rüzgarın esintisi ferahlattı yüregimi
Nede sensiz geçen
Yıllar,aylar ve günler
Aslında senin doğduğun gün doğmak isterdim
Sokaklarını,kaldırım taşlarını,bastığın topraktaki tozlarını
Paylaşmak isterdim
İsterdimki o minnacık bahçe içindeki taş duvarlı evinin
Masumiyetini ilk seninle paylaşmak isterdim
Yıkık dökük bir otelin iç kapısı
Sürüklemişti rüzgar benide
Bu köhne rutubet nem kokan
Kırık demir bir karyolası baş ucunda yetmişli yıllardan kalan
Ahşap bir sepha
Ve ölmüş sivrisineklerin leşlerinin uçuştuğu bir pencere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!