Ahmet Çapa Şiirleri - Şair Ahmet Çapa

0

TAKİPÇİ

Ahmet Çapa

Bir seyyah misali
gezinip uykularımın şehrinde.
Günahsız rüyalarımın hanında konakladın,
Sonrada dörtnala koşturup, düşlerin atını.
Kulağına gizli bir adres mi fısıldadın.

Devamını Oku
Ahmet Çapa

Gittin ya...
En tizinden
bir ayrılık şarkısı
besteledi kapılar.
Kapı işte,
Sus desen susar mı.

Devamını Oku
Ahmet Çapa

Alıp askının yorgun ellerinden ceketimi,
kendimi çengellerin ucuna astım.
Duvarda bir takvim yaprağı, 1 Kasım 1997
Anlayacağın, gittiğinden beri,
hiç bir şeye dokunmadım…

Devamını Oku
Ahmet Çapa

Yok olmak korkusunun ağır zırhlarına büründü,
Ve canı tenden çeken bir son nefes gibi,
Pişmanlıklar kılıcını çekti yine bugün,

Gaipten bir ses yankılanır ömrümüzün duvarlarında,
Zamanın herhangi bir anında,

Devamını Oku
Ahmet Çapa

Yüreği, yeditepe arasında
gönüllü bir tutukluyum
Şehr’i İstanbul’ da
Ve boğazın her bir mağrur köprüsünde
ikişer gardiyan dikili durur.
Bütün saraylarda tahtlar senin,

Devamını Oku
Ahmet Çapa

Güneş yamaçların arkasında uykuya daldı,
ve bütün ateşi söndü gökyüzünün.
Seni doyasıya düşünmek zamanıdır artık.

İşte,
süvarisi vurulan bir at gibi,

Devamını Oku
Ahmet Çapa

Bırak bu şarkıyı,
bu feryat bitsin artık.
Ayaklarının giderken bıraktığı kolyeyi,
yollar şimdi kendi yorgun boynunda taşır.

Şimdi nereye koymalı bu kederli elleri,

Devamını Oku
Ahmet Çapa

Saatlerin çığlığı eşliğinde
Sevdanın kampanaları
paydosu çaldı
bütün istasyonlarda.
Gitmelerin yüzümde parçalandı.
Ve ben

Devamını Oku
Ahmet Çapa

Ömrümün dar ağacına,
günlerimi birer birer astım.
Üfledim ölümün kavalını
doğar doğmaz gırtlağımda ki feryatlarla.
Her gidişin ardından dönüp de bakar gibi,
koştum durmadan acılar mağmasında,

Devamını Oku
Ahmet Çapa

Her kaldırım taşına
basmak ister gibi,
Nedir bu sarhoş yürüyüşler.
Nedir bu boğazımı yakan
acımtırak tad,
Titreyen ellerimde bu kahır,

Devamını Oku