l-
Nasıl kırılır bir tümce en kalın yerinden
Heceler de tükenir mi sözcükler yetmeyince
Peki her dalı tarih olan bir çınar
Ya nasıl tutuşur köklerinden ilk önce
Söz varınca aşka dil dünden alevlenir
Yaşamsa hep bir boşluğun önünde sürüklenir
Doğruluk nedir ki yanlışlar denizinde
Dostluğu besleyen sırrın da adı emektir
Bulduğun güzellikleri iyi koru bu yüzden
Esrarın gözlerindi
Açtıkça renginde binbir ışık
Kırpışa kırpışa suskunluğu öğrendi
Ama ben ne bilirdim ki
Gülüşün nar gibi diriyken
(Bütün küfürlerimi kuşanıp
Sokak sokak geçmeliyim İstanbul’u)
Belki bir yabancı saydınız beni
Ama bilmediniz ki kimler vurdu yüreğimi
Sayın ki bir vefasız sevgiliyim evinizde
Esmer düşüm sevilerde gezilir
Gördüğünü hayra yormaz her zaman
Yokluğuna dayanamam ölümdür
Solar günüm viran olur Sevdacan
Ben yarime gülden gayri laf demem
Sana git desem üzülürsün / biliyorum
Hem yeni geldin yalnızlığıma
Suskunluğuma tutun / yorgunluğuma
Yeni gelen her zaman yine gelmez biliyorum
Otur da söz büyütelim aramızda
Bekliyordum Sevdacan
Ve sen tanış bir merhabayla çıkageldin
Vakit ıssızdı ve mahmur
Şafak nazlı bir çizginin koynunda uyuyordu
Ve güneş sanki üşengeç sabahlarıma
İlk kez böyle yakın duruyordu
Çığlığına kalktığım
Sevincime sardığım çocuk
Bilesin
Bırakacak pek bir şeyim yok sana
Sen kadar sevda
Ben kadar kavgadan başka
Para etseydi hayallerim
Şimdiye dek
Mültimilyarder bir şairdim
Hiç kimseyi bu kadar sevmedim ben
Bir de hiç bu kadar başım belalı olmadı
Sensizlik neydi acaba
Seninle bir bütün ne
dayı nasılsın? umarım okuyorsundur buradaki formu...ben serdan....sana ulaşamıyorum....bana mailden ulaş..ellerinden öperim...