Karanlık olurum her vakit sensiz
Aramayla bulunmayacaksan giz
Kaçamam kâr etmiyor hiçbir önlem
O sesin yıkar duvarları her dem
Her bakış çaba yıkar bana inat
Yine baş başa kaldık gitmeyen hüsran ile
Gece gündüze uzanır, kesik gülüş bile
Gelmiyor da madem neden muhtaç dile_?
…
Gündüz rüya, gece seçilmiyor gözlerin
Arama, ama bul
En habis hazine tende.
Aşka olmalı mı ki kul?
Yaşanır mı özleyerek _?
Nazarını pencerende...
Ayrılık hiç durmadan ağrıyan baş
Ayrılık durgun suya atılan taş
Gönlüm umudunun gece bekçisi
Yarim, vuslat deyince çatılan kaş
kimsesiz kamak gibi bu
Bu isyan cansız...
Gülden Cehennem, balçıktan cennet
Öyle bir nazar ki
Sevdam kuytularda gözyaşımı topluyor
Gittin bitti ya, unutmaya çalışmak zor!
Su, bir avuç su gibi ellerimden aktın
Ateşte değil zamanca haince yaktın!
Ne dememi, ne yapmamı nasıl beklersin?
Sanki bu kadar gam kafi
İster aşikar ister hafi
Buz gibi duygulardan ilham
Bulutsuz yağmur, gecesiz encam!
Ömür, durağan atlardır
Üzmemelisin bir atı,
aramak beyhude vuslatı.
ayrılık, ezeldeki ilk meclisten baki
e sen ne sanmıştın ki?
Köşelerden güldürdün ya cinleri
Ağlamaktan durur muyum geri?
Kaşlarımı çatıp aşkı haykıramam
Yarım cism, yarım ruh ve cümlelerle
Anlatamam!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!