sızılı bir gecenin yüreğime düşürdüğü
Çiğdem taneleri için..
Iska geçecek genç bir ölümü yeşerten nefesin,
adını soluyan her heceyi, her çiğdemi.
zamanın nedensiz
tutunanlara..
I
Kalbi eve dönen yoksulların
Kanadın! Kanadın ve içtin susuzluğun ilk yazından
terini akıtan çeşmeler kanadı bir irini çoğaltarak
Kanadın! Ve yarattın söngün aynamdaki karanlıkları
Hatırlattı bana sözlerin, ölgün bir mektubun iççekişlerini.
Aynaları kıracaksın, kır aynaları!
bir Elsa’nın gözleri vardı sebepsiz bir yerlerden
ağrımıza akan, bir de senin güz kırığı gözlerin.
sen içimdeki bozbulanık ayna, puslar içindeki yüz
seğirten gözler içerisinde hedefini vuran tek ok.
- non theā trum, sed poē sis discimus -
I
Plath diye bir acı kopuyor içinde.
Ölülerde yaşayan gizdir susku. Bunu bilerek
susuyorsun, bedenin akıyor ölüme, önüme.
I
Sizin inadınız gem vuruyor derimin tuzuna.
Gözlerinizdeki yalnızlığı öpen ıslak kelimeler
kadar bungun; göçebe bir maviliğe sürgün tinim.
İsminiz kazınmış yorgun alnıma.
Çöllerde geçirdi kırk yılını, kırk yılını da
kuytuluk bir mağarada. İnine inen
kuşlar kadar yalnızdı. Çölün maviliğini
kırık alnına taşıyan yel kadar
sessiz bir ıstırabı büyüttü koynunda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!