yaz mevsiminde düşmez kar tanesi
bilir toprağın eriten sıcaklığını
ve kar yağdımı açmaz çiçek
bilir beyazın kör ettiğini
bilir ve bekler herşey zamanını
bir aşk gelir zamansız birde ölüm
biliyorum ordasın
sarı buğday başaklarının içinde
yaz geçer
ve sen biçilmemiş bir ekin gibi
kalırsın geçmişin içinde
torbana katıksız isyanları koyarsın
bu uzun yola düşmeden
arkanı dönüp korkaklara, yürürsün
karanlıklar kalır arkanda
ve mola verince yorgun düşüp
şiirlerini yersin mısra mısra
seni tanımasaydım
tüm türkiye tanıyacaktı beni
sana aşık olmasam
kim tutacaktıki beni
en güzelini çekecektim filmlerin
aşkı anlatacaktım herkese
taş plaklara okunan, unutulmuş
eski bir nihavend şarkının
sözlerinin arasından
hüzünlü bir müzik eşliğinde
bulup çıkardım seni yanlızlığımda
İliklerime kadar işlemiş kahrolası soğuk
Pekte yakınım aslında senin evine
Ellerinin sıcaklığı var aklımda
Karanlık yağarken sokaklara
Kapına varırken aksıyor adımlarım
bak işte söylüyorum
seni seviyorum
bir gülü dalından koparacak kadar
gözlerimi resmine hapsedecek kadar
geceleri uykuları terkedecek kadar
sana şiirler yazacak kadar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!