Hiç hayatımı yazmak için oturmadım masaya..mümkün mertebe kendimi torpilsiz bir şekilde anlatmaya çalışacağım..uzun boylu, yakışıklı, eli yüzü düzgün şahsiyetli bir delikanlıydım..evet dım..şimdi ise eleğini duvara asmış, tüm sevdiği kadınlar ölmüş, yarının planını yapmayan, gözlerindeki yaşam ışığı sönmüş ihtiyar bir adamım..ne acınası bir durum, değil mi..ne o, yoksa bana acıdınız mı..bu durum da her cahil bana acır, lakin sen akıllı birine benziyorsun..ikimizin de başarısız ve ölümlü olduğumuzun farkındasın..bu durum ikimizide eşit yapar..yani anlayacağın acıma hissi söz konusu olamaz.. emekliliğimi ölen arkadaşımın oğlunun kafesinde kasiyer olarak geçiriyorum..ne sıkıcı, hernekadar da yaşlı bi adam olsanız, bazı şeyler değişmiyor..mesela otuz yaşların da fıstık gibi bi kız görseniz aklınız gitmiyor değil..sonra kafanızı arka masada sizi kesen altmış yaşlarında bir bayana çeviriyorsunuz, düşünsenize size gülümserken tüm suratı buruş buruş..aman Allah’ım ne fena!!..tabi o andan sonra o teyzenin size neden güldüğünü sıradan bir aynaya bakıp anlıyorsunuz..geçmişte sevdiğim kadınlara şiir okudum..kimisi bu eziyete katlandı, kimisi de o güzel avuçlarını yüzüme dokundurarak; lütfen sus, sadece gözlerime bak dedi..sizin anlayacağınız bu konuda ki başarısızlığımın farkındayım..ama ne kaybederim ki bu yaştan sonra, belki de yeni bir boyut getiririm..bunu zaman gösterecek..esen kalın.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!