Ahmet Arslan Hadimi Şiirleri - Şair Ahme ...

Ağır Ağır
Göremem ben yarını, hem körüm, hem de sağır
Düzmece, yalan, hile, hepsini birden çağır
Ekran ve meydanlarda, en yüksek tonla bağır
Çürük İple bağlanmış, kopuyor ağır ağır

Aha_dimi*
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste
Ah şu benim zalim nefsim şeytan ile bir heveste
Bazen muhalefet bazen, iktidarla yapar beste
Bir çoğunun hakkını yer, ah yüklenir deste deste

Davutoğlu
Kıble kayası gibi sağlam ve dik dururken
Çapsız diyen kemalin önünde eğildin sen
Torosların yiğidi, derken yanılmışım ben
Yiğitlik bu kadar da basit değil ki zaten

Davutoğlu
Kıble kayası gibi sağlam ve dik dururken
Çapsız diyen kemalin önünde eğildin sen
Torosların yiğidi, derken yanılmışım ben
Yiğitlik bu kadar da basit değil ki zaten

Ahir Zaman Sokağı
Neler söyler bir dinle, ahir zaman sokağı
Göz at hele çevrene, kim, kimle kurmuş bağı
Dün gardaşım diyenler, hazırlıyor tuzağı
Edep yok, tefekkür yok, ahir zaman sokağı

Alamanya
Bekle bizi alamanya, anahtar koyduk Konya’ya
Euro iki bin on altı, o anahtar Fransa’ya
Kapıları açmış idi, ders vererek İzlanda’ya
İNAN, frikikle girdi, doksanıncı dakikaya

Alçak Leman
Şeytan taifesinin, karargahıydı liman
Dinsizler ve donsuzlar, orda çalarlar keman
Rasulüme hakaret, vakti mi ahir zaman
Alçaklar sürüsüyle, ne yapar, alçak Leman

ALLAH’IM
Madem dünya imtihan, boynum bükük ALLAH’IM
Her zorluk ve güçlükte, sığınak, karargâhım
Rağbet etmem bir şeye, Sensin benim İlahım
Sen, hâkimler hâkimi, hüküm Senin ALLAH’IM

Allame-i cihan
Şu güneş, aynı güneş, doğar herkese kesin
Bazısına can verir, bazısı kesmiş sesin
Kimisi leş kokarken, kimisi yapar besin
Hey allame-i Cihan*! söyle sen neredesin

Fırıl fırıl döner, bizim fırıldak
Nasihat anlamaz, bunun ki dayak
Bir öyle, bir böyle, bu nasıl ayak
Hidayet eylesin, O, Cenabı HAK…hadimi