Selam olsun
Efendiler efendisi
Muhammed’in ta kendisi
O,âlemlerin incisi
Selam olsun Habibime
Selçuklu Hamdi Yazır
İki bin on dört yılı,Konya'dan yanan kandil
Huzur ve saadete herkes sallıyor mendil
Gör kime dua eder,her köşeden pekçok dil
İmam Hatibim diyor Selçuklu Hamdi Yazır
Bundan böyle durmak yok,cehlin kökünü kazır
Mit TIR ları giderken, şu Türkmen’in iline
Yardım adına her şey,onda vardı biline
Yolda çevirip onu, itibarı siline
Göre göre şaşmayan Türklerden davacıyım
Tüm dünya göz yumarken, ses veren koca reis
Atışırken dır dır ederse kalem
Dizelerde çağrıştırırsa elem
Birde güler ise bütün el alem
Zulümlere dalar torku* o kadar
Kalemden dökülen olsa yağla bal
Yortu, Noel derken geldi yılbaşı
Kadehi sofrada, yemeği aşı
Haramla süsledin mübarek başı
Anlamadım gardaş neyi kutladın.
Dedeni bilmezsin, sen ona düşman
İnsanların üstüne çökmüş idi bir zulüm
Kadınla, köleleri eziyordu be gülüm
Kız çocuğu gömülür, bu dayanılmaz ölüm
Bekler koca kainat bir kutlu doğum bekler
Tarihte uyarılan milletler laf anlamaz
Kutlu Olsun Günün Senin
Gerçek rehber bir öğretmen, velinimetidir veli
Eğitim-öğretim işi, gönlünde muhabbet seli
Herkesi o yetiştirir, ne mahirdir onun eli
Kutlu olsun günün senin, canım benim öğretmenim
Herkes dost görünür, yere batası
Hainlerin elbet, birdir atası
Kiralık bunların hep kafatası
İman, Kur’an, İslam, kutsal, Mehmed’im
Kin-nefretle dolmuş çıkar karşına
"El vekilü kel asıl"vekil asıla benzer
Nasılsanız siz öyle idareciyle gezer
Günler ilerledikçe,ya hayatından bezer
Yahutta, heva-heves seni sinsice ezer
Bir suçluyu ararsın, bulamazsın ki onu
K A D I N
Kadın, bademiçi.
Kadının, Sümbülden saçı.
Kadın, soyulmamış muz,
Kadın, yemeğimde tuz.
Kalemi kuvvetli dili tatlı gönlü neşeli kardeşim. Şiirlerin tam benim arzuladığım tarzda. Ben kırkından sonra şiire heveslenen garib biriyim, acizane şiirsiz geçen kayıp yıllarımın acısını çıkarmaya çalışıyorum. Sen de ölüyü güldürecek bir espiri var, Allah vergisi ve bizlere neşe kaynağısın. Allah ...