Beni buraya sürgüne gönderdiler.
Bu sürgün hayatı ne kadar sürer bilemiyorum.
Ben sensiz her yerde sürgündeyim aslıda,
Yine de kaderime karşı gelemiyorum.
Senden uzakta olmak çok zor sevgilim.
Senin değerini
Ben bilirim İstanbul
Anadolu’dan kopup gelen
Milyonlarca insana
Nasıl kucak açtığını,
Nasıl ev, ocak sahibi yaptığını,
Yirmi altı Şubat gece yarısı,
Tank, top sesleriyle uyandı
Hür ve bağımsız Azerbaycan’da
Günahsız, masum, Hocalı halkı.
Anlamadılar önce uyku semesine,
Dün akşam,
Yürümek için ay ışığında,
Deniz kenarına indim.
Sahilde,
Çakılların üstüne,
Tek başına oturmuş,
Beklerken gelişini bir ömür,
Acılı, üzüntülü
Geçmedi o yıllar
Nedense bir türlü.
Altı aralık ikibinde
Gel dedin, geldim
Sev dedin, sevdim
Sonra da beni
Terk edip gittin.
Pas bağlasaydı da yüreğim,
Dün akşam,
Sahile indim,
Paylaşmak için yalnızlığımı
Dalgalarla ve balıklarla
Yaktım bir sigara
Sıcak bir Temmuz akşamı,
Yalnızım deniz kenarında,
Suya vuruyor ay ışığı,
Önümden geçiyor,
Güneşten esmerleşmiş kızlar,
Delikanlılar onlara kur yapıyor,
Sen
Bilirsin beni
Duyarsam bir yerde,
Güzel bir söz
Ya
Yazarım,
Bu gece,
Unuturum diye, seni
Sahildeki,
Balıkçı meyhanesine gittim
Hoş, artık buraya
Balıkçı meyhanesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!