Şu ahlat ağacı
Hani dağın doruğunda
Tek başına
Senin için
Dallarına
Gökkuşağı
Uzanır
Hacet kapısına
Her gün beş kez
Rüku ve secdeden sonra
Üzerlerinde
Her biri
Ya al benden bu sevdayı ya dayanma gücü bahşet
Anlasaydı canan halden eder miydim hiç şikayet
Ez ayak altında türaba çevir
Üstünden geçtiğin yol eyle beni
Ne zaman dilersen gelirim çağır
Yeterki kapında kul eyle beni
Ne ar eder gönlüm ne sitem eder
Ey yar bilir misin bendeki seni
Sevdan zapteylemiş ruhu bedeni
Gülüşün gönlümün neşesi her dem
Hüznün gözlerimde yaşın nedeni
Ey yar bilir misin sevda ne demek
Son kez veda edip sevilenlere
Bir gün bu şehirden göçüp gideriz
Aldırış etmeden dövünenlere
Bi gün bu şehirden göçüp gideriz
Yanımızda ne mal ne şöhret ne şan
Bilmem ezelden mi aşina gelir
Baktıkça ruhuma huzur gözlerin
Gülünce aklımı başımdan alır
Sevdayı kalbime kazır gözlerin
Yeşilin en güzel tonunu almış
Kaç tren kalkar
Her gün
Bu istasyondan
Taşır insanları
Başka bir şehre
Bazıları memnun
Ah leyla geceyi zar ettin bana
Ruhumu saldın da böyle yabana
Ok gibi kirpiği dardaki cana
Değdirdin gecenin karanlığında
Ince bir sızı var içimde neden
Şu garip ömrümün hazan çağında
Bağımda boy veren gül müsün melek
Yürek yangınımda gönül dağımda
Gözümde çağlayan sel misin melek
Hangi yöne gitsem sanadır yolum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!