.
sonraki geldi dedi;
öldü babam, ölümler getirecek bana
önce kendi gitti, bana kıyamadığından
sonra şarkı söylediler;
ağladıkça ağladıkça* ‘ölümler getirdik sana
kıyına bağladık boydan boya ‘sus gelsin ki ötene yolla biraz
telaşsız ürkek bu kadar sahipken sana, bu rahatlık neden
vaktin bol, gözlerinde bir gün doğumu daha kaçırma
az kalmış yollarda mola verip kal, kendine çıkıyor unutma
bile bile közlere basmak;
elbet bilirdi, kül yakmaz, köz tutardı ayağı
derin yanıklarda acı öldürmez, alıp giden küçük acılardı
ah dokunmayın bu ellere, siz siperleri bilmezken
parmaklarıdır yüzünü tutan, bir söz gelsin oradan
alıp gitsin ıssızlığı, kim kendine söyler ki
artık büyümüş sevgilinin çekip gidişini
köze yaslanmak budur işte, inceden kavrulur et
kaskatı kesilir vücut, derler ki bu halde sığmaz ceset mezara
kemiklerini kırarda, öyle uğurlarlar toprağa
denemesi bedava, bir cana bakıyor ucu nasılsa
gözleriyle konuştu;
kavuşunca insan, cevapta varsa beklentilerde
şiirlerde düşüyorsa bu vazgeçemezliğe
çekip gitmek gibi oluyor umursamamak
yanlış anlama, bahsettiğin doğada var bu
sen yazmıştın, ezberle soracağım demiştin
yaşattım işte, kızıp kendine bağırma
kendi düşen ip taşımaz yanında
küsen sevgilinin elleri;
hep üşür, ne yaz anlar ne kış
belki ılıktır baharda, biraz hüzünlüdür sonbaharda
gelirsen bir gün bırakma sonların ucuna
mektupsuz koma, yalnız bırakma
dallarına tutunduğum bu yalnızlıkla
silinen izler;
nesi varsa sildi ahmera
çılgın atların gecesini
çift tekerleklerin dönüşünü
denize koşan çocuk ayaklarını
göğsünden bağladığı kumaşı
kara kirpik bir el
zeytinyağına batırılan ekmek
ay perdesi dağları
kırılanı atılanı
parçalanmıştan kalanı
sildi ahmera
düştüğü gölgenin aksini
dizi dizi gözleriyle
şehrinin kaldırımlarını
agorada oturduğu taşı
yağmurlu günlerini
erkonstan kalan şarapları
geleceği geçmişi
barbar elinde tırpan silahları
ve yıkımları
ahmera gözlerinde silemedi hasreti
gözünün önünde şenlikler
kutsal yazıtlar
sahnede oyuncular
en çok da martılar ve çocuklar
silemedi ayrılığın kabına
bir liman bulsa elleriyle
bırakıp gidecekti gözlerini de
özledim dedi
özlediğim gibi gelmedi
sonra gitti dedi
her hal ölüme boyun bükerdi
dedi ki; hiçbir ölüm senin gibi gelmedi
deniz alır kirpiğini;
alıp gittiğinde bu zehri
derdime derman etmedi
bir geldi sözüme
bir dil değdi baldıran kaleme
seni eritti
şehir öksüzlüğe kesildi
yetmedi ölüm
yetmedi yeminler bile
yetmedi şiirler ben’e
yeniden başlayacak her şey
yazmayı öğrenmekle
su yılı / deniz alır kirpiğini
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 20.8.2006 00:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
düşerse birinin kirpiğinden bir tel, bunu gören alıp yutarsa ve bir dilek tutarsa içinden, derler ki dileği kabul olurmuş.
ve güzeldi yazılanlar tıpkı dizelerinizde ki gibi... sevgiyle GM
TÜM YORUMLAR (2)