Bahçesinde kara dut ağacı
duvarları kara tuğla
küçücük iki göz oda
yetmişlerin ortasında
küçüktüm çok küçük
kiracıydık Bursa'nın Yıldırım ilçesi
Hacı Seyfettin mahallesi kara Davut çıkmazında
küçüktüm çok küçük
o zamanlar kendimi şimdiki gibi göremeyeceğim kadar
en yakın komşumuzdun
baban keserdi saçlarımı
babam severdi babanı
iyi arkadaştılar
tıpkı bizim gibi
dokuduk birlikte kumaşın en güzellerini
floş birman ağır saten 32 dişli
dokuduk ekose oduncu gömleği
salı günleri meyhane pilavı
perşembeler çiğ köfte
tükettik Abbas'ın meyhanesinde
en güzel akşamları
severdin atları
severdin çayı
yoktu üstüne delikanlılıkta
severdin kaba dayılığı
çavuşların Ahmet
parmaksız Ahmet
canım ciğerim Ahmet
sende gittin o meçhul yere
ne umut bıraktın bende ne sükunet
öğlen Emir aradı
dedi ki Şengüler öldü
Ahmet öldü
içimde binlerce yapı öldü
yandı Bursa
yandı Yıldırım
dokuma öldü
Sinan dedenin bıçkın delikanlısı
kara tezgahların hoyrat ustası
hem armür hem jakarcısı
arkadaşlığın kralı
öldü çavuşların Ahmet
ikindiden sonra
defnettik baruthaneye
bir yağmur ki sorma ahmed'im
Rabbim Rahmetiyle koysun seni cennette
ışıklar içinde uyu
yerinde dinlen
hakkım sana helaldir eğer var ise
mekanın mekanım olsun
yine komşum ol
görüşmek üzere
YILDIRIM KIRLILAR 23.11.2018
Kayıt Tarihi : 27.7.2020 00:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!