Koşarken sana tabanı delik ayakkabılarımla
Ensemden içeri girerdi buz gibi ter.
Ama merak etme hasta etmezdi,
sarılınca sana kırk çeşit çiçek kokusu gelirdi burnuma.
Şifa diye dağ bayırdan toplananlardan
Sonra sen gittin, yeni ayakkabılar aldım kendime, bir de yemin ettim terlememeye.
Ellerimi cebime koyup, koşmadan, ağır ağır ‘'ahmak ıslatanlarda'’ yürüdüm.
İçerimde ‘'zaten’' ile başlayan cümleler ‘'keşke’' ile başlayan cümlelerle kanlı bıçaklı, sonradan öğrendiğim şu gerçek yatıştırıyor bizimkileri;
Ben seni kanadı kırık bilirdim ama sen uçmamayı seçmişsin.
Tolgahan KılıçKayıt Tarihi : 3.11.2022 15:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tolgahan Kılıç](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/11/03/ahmak-islatan-25.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!