Ahmak
Ahmağa anlatma! Arif olan, zaten anlar!
Gören, duyan değil; anlayan, bilir!
Çoban, aşık; düşmüş ağa kızının derdine!
Sürü, kurtlara emanet; köpekler, yal peşinde!
Çakal önünde, aslan payı!
Akbaba, telaşta! Aslan, kafeste!
Karganın dili, belası; peynir tilkide!
Ayı korkmaz, arıdan!
Deveye diken, şiire kafiye;
Usta olur, incitmeden düzen!
Hikmet var! Ne yapsa yeridir!
Her deli, ahmak değildir!
Karga kılavuz olunca! Yaşasın kurtarıcılar!
Tamamen duygusal ama maaş, ganimet umar!
Kim, kimi; kimden ya da neden kurtarıyor?
Kendini kurtardın, kabul; başkası için bir kanıt ver?
İnanç! Neye, kime? Kendine!
İnan ama bil; “La ilahe illallah! ”(İlah değil Allah var!)
Zaman; evvel zaman, ahir zaman, şu an!
Geleceği göremez, geçmişte kalan! Aslen tüm zaman, bir “An”
Kavga için nedeni çoktur ahmağın;
“Arif için din yoktur” güzel söz, Arabi’nin!
Şeytan! Büyük, orta, küçük!
Taşların poşeti ne kadar?
Gerçekten insan, “Şerefli mahluk” mu?
Alıp-satan kim? “Cariye” insan mı?
Sen seçene kadar belirsiz, trilyonlar ihtimal sunmuş evren tercihe;
Ne dilersen, onu bulursun; bu düşmanlık, kin kime?
Ahmet Bektaş
Ahmet BektaşKayıt Tarihi : 26.5.2015 02:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sen seçene kadar belirsiz, trilyonlar ihtimal sunmuş evren tercihe; Ne dilersen, onu bulursun; bu düşmanlık, kin kime?
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!