Ahkaf Suresi Şiiri - Osman Erdoğmuş

Osman Erdoğmuş
563

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Ahkaf Suresi

AHKAF SURESİ

Ahkaf; sıra sıra kum tepeleri anlamına gelir. 21. Ayette geçer. Resulullah’ın dilinde bu isimle zikredilmiştir. Ha-Mim ailesinin son suresi 7, suredir. Casiye suresiyle Zariyat suresi arasında yer alır. İniş zamanı ise Mekke döneminin en zor günlerine denk gelir. Peygamber efendimizin Taif dönüşüne tekabül eder. Nübüvvetin 10, yılına denk geliyor.
Mekke’nin aristokratları bu davete var gücü ile direttiler. Önce suskunlukla karşılık verdiler. Kaale almazsak söner dediler. Vahyin gücünü kıramadılar. İkincisi, alaya aldılar. Alemlerin Efendisine en aşağılayıcı alayla karşılık verdiler. Hem Kur’an’la hem de vahiyle dalga geçmeleri de fayda vermedi. Üçüncü aşama, işkence, fiili baskı, bir kısım sahabi buna dayanamıyordu. Bir boykotla karşılaştılar. Müslümanların tamamını tecrit ettiler. Şibi Ebi Talip vadisine bırakmışlar; yemek, ekmek, içmek ne varsa ellerinden almışlar; gıda maddesi namına bir şey sızdırmıyorlardı. Gerçekten müminler imanlarının bedellerini çok ağır ödüyorlardı. 3 yıl sürmüştü bu boykot. Ebu Talip bu boykot esnasında vefat etti. 3 ay geçmeden Hz. Hatice vefat etti. Darun nedvede toplanan aristokratlar Ona suikast düzenleme kararı almışlardı.
Efendimiz; daveti genişletmek ve boykotu aşmak için Taif’e gider. Hem de yürüyerek. Çünkü binek alacak kadar serveti yoktu. Umuyordu ki Taif’teki akrabaları ve arkadaşları ona sahip çıkacak. Ama umduğunu bulamadı. Onu, çocuklara ve delilere taşlattılar. Çıkış esnasında ise o meşhur duasını yaptı. ALLAHIM! BEN GÜCÜMÜN TÜKENDİĞİNİ SANA ŞİKAYET EDİYORUM. KUVVETİMİN TÜKENDİĞİNİ SANA ŞİKAYET EDİYORUM. İNSANLARDAN BIKIP USANDIĞIMI SANA ŞİKAYET EDİYORUM. YA RABBEL ALEMİN! BENİ KİMLERİN ELİNE BIRAKTIN. EĞER BANA GAZAPLI DEĞİLSEN, KIRGIN DEĞİLSEN BEN BU ÇEKTİKLERİMİN HİÇ BİRİNE ALDIRMIYORUM. BENİ NURUNLA AYDINLAT. BENİ NURUNDAN UZAK TUTMA. BENİ BİR AN BİLE OLSA NEFSİMLE BAŞ BAŞA BIRAKMA. Diye yalvarıyordu.
Dönüm noktası. Bittim Ya Rabbi denilecek yerde; yettim ya kulum deme zamanı. İlk yardım, ilk işaret fişeği Addas idi. Çöktüğü o duvarın dibinde bir köle. Ninova’lı Hz. Yunus’un (AS) hemşerisi. Önce yüzünü temizledi ardından ellerini ve ayaklarını. Öptü ellerinden ve Peygamberimizden dualar istedi. Mekke’ye dönerken bu surenin 29 ve 32, ayetleri nazil oldu. “Aen üzülme, sana en yakınların ihanet ederse, O sana en uzaklardan yardımcılar gönderir.” Onlarda cinlerdi.
Allah’sız bir hayat, o kadar bereketsin bir hayat olduğunu gözler önüne sererek sure son buluyor. Sanki bir saat kadar yaşanmış bir hayat. Bir güne inmiş.
1. 2. AZİZ ve HAKİM: Aziz ismi Hakim isminden önce geldiği zaman, bu vahiy sofrasından gereği gibi istifade edememişsiniz, kaybeden siz olursunuz. O kendiliğinden yücedir. Topluca siz Onu yüceltmezseniz, Onun yüceliğinden hiçbir şey eksilmez. Hakim; hikmeti var. Ey insan bu senin için inmiştir. Çirkine bak, güzeli gör. Kötüye bak, iyiyi gör. Ve kendine gel.
3. İLLA BİL HAK: Bir gaye ve amaç uğruna yaratmak. Yaratılmışlığın ilk amacı ise, yaratılanı anlam ve yaratılış gayesi uğruna kullanmak. Bir yerde sanat varsa orada sanatkar vardır. Bir yerde eylem varsa orada fail vardır.
4. Bir tek Allah’a kul olmayan her şeyi tanrılaştırmaya hazırdır. Her şeye kul olmaya hazırdır. Allah’a kul olmak insan onurunun zirvesidir.
5. 6. Hz. İsa’nın, onu tanrı edinenlere duyacağı kin.
7. Söz dinlemeseler de, sözün değerini anlıyorlardı. Bu vahiydir demedikleri için, sihirdir, büyüdür diyorlardı.
8. Vahyin ilahi kaynak olduğuna en büyük delil bu ayettir.
9. Vahiy benimle başlamadı. Peygamberlikte benimle başlamadı. Ben halkanın bir zinciriyim. Peygamberde olsam gaybı bilmem.
10. Hz. Musa, peygamberimizi müjdeliyor. Allah benim benzerimi ileride gönderecektir.
11. Bunlar, şunlar dedikleri fakir sahabiler. Hz. Bilal ve Yasir ailesi gibiler. Yamuk bakış, müşriklerin değer verdiğine Allah değer vermiyor. İstismarcıyı bahane ederek, hakikate tavır koymak.
12. Ey inkarcı ahmaklar, siz bu vahyi kabul etmediniz de başka birini mi kabul ettiniz. Bundan öncede vahiyler geldi. Vahiy imamdır, önderdir. Kitaba uymak varken, kitabına uydurmaya çalışıyorlar. MUHSİNİN; Allah’ı görür gibi yaşayan anlamına gelir.
13. Bilginin zirvesi tevhit, eylemin zirvesi istikamettir.
14. 15. Annelerin değerine bir atıf var. Bu cünlede baba, çocuğunu ideolojik sevebilir. Yani neslinin devamı olarak görür ve sever. Ama anne karşılıksız sever. Kendinden bir parçayı sever!!! 40 yaş ruhun olgunluk çağı. Halk arasında 40 ından sonra azana çare bulunmaz denir.!! Ya Rabbi bana nimetleri görüp onlara şükretmeyi nasip et. Duanın 3 unsuru. 1. Şükredecek liyakat. Şükür, kıymet bilmektir. Şükrederseniz arttırırım buyuruyor Mevlamız. 2. Bu tasavvura uygun salih amel olsun, eyleme dönüştüreyim. Amel, imanın meyvesi. 3. Salih nesil. İnsan öldüğü halde meyve veren ağaç.
16. Bunlar suçsuz değiller, günahsız değiller, kusursuz değiller. Ama hadlerini bilirler. Bizde onların günahlarını çizeceğiz. Biz onların günahlarını örtersek, onları ortaya çıkaracak var mı ki?
17. Allah’a davet eden ana-babanın, isyan eden oğluna verdiği cevap. Sana yazıklar olsun, senin akıbetin için Allah’a yalvarıyoruz. Doğru yola gel diyoruz, fena mı yapıyoruz?
18. 19. İyiler derece derece cennetlere girecekler. Kötüler de derece derece cehenneme girecekler.
20. Güzellikleri tohum gibi ekerseniz, size daha güzelini verecek. Eğer yerseniz tüketirsiniz.
21. Ad kavmi Arabistan yarımadasının güney sahiline yakın bir yerdeydiler. Arabistan çölünün güneyi “kum tepeleri” yani Ahkaf; kun tepelerinin sahile bakan kısmı. HADRAMET: Bir dönem cennet gibi bir yerdi. Ad kavmi helakinden sonra yerle bir ediliyor. MÖ 3 bin yılına dayanıyor. Meşhur efsanevi “irem bağlarının” olduğu uygarlık. Daha önce böylesi yoktu. Bu uygarlık güce tapmaya başladı. Allah’ı unuttu, zulme başladı. Azdıkça azdılar. Lut’u (AS) Allah bu kavme gönderdi. Tüm uğraşlarına rağmen bu davete kulak tıkadılar. Hala ziyaret edilen Hadramet yakınlarında Hz. Lut’un kabri etrafında hala Şaban ayının 15,de toplanırlar.---Peygamberlerin ümmeti için korkusu; bir annenin evladına korkusundan fersah fersah öndedir. Her peygamber ümmeti üzerine titrer. Peygamberler peygamberi Hz. Muhammed’de ümmeti adına korkar, onlara bir şey olmasın diye üzerine çok titrerdi. Tevbe suresinin son iki ayeti de tescilidir.
22. Batıl inancında delile ihtiyaç duymayıp, hakikate delil istemek akılsızlıktan başka ne olabilir ki. Bilinç ters dönmesin.
23. Cahillik, burada kendini bilmezlik. İlimle gelen bir cahillik değil ki, ilimle giderilsin. Aynı Ebu Cehil gibi.
24. Ölçü Allah’ın kaderi, Kader Allah2ın ölçüsüdür. Allah en güzelde olasa bir şeyin ölçüsünü aldı mı, o kullara azap olarak döner. Adeta, siz ölçüyü kaçırdınız, bakın Ben de sizin için ölçüyü biraz oynatayım bakalım. O zaman rahmet, zahmet olur. Hayat veren su celladınız olur. Size bulut getirmez, size siz getirirsiniz.
25. Yedi gün sürmüş. İnsanlar kütükler gibi savrulmuş. Uygarlık 7-12 metre yer altında bulunmuş.
26. Işık yoksa göz işe yaramaz. Vahiy yoksa akıl işe yaramaz. Kulak sağırsa sesin ne önemi var.
27. Çevresi denilen Mekke halkının gördüğü yerler. Medain-i Salih, Lut kavminin helaki, hicr bölgesi hep gözlerinin önündeydi.
28. 29. İlk muhatapların ısrarla inkarı karşısında başka muhataplara duyuruyor. Cinlerin Kur’an dinlediklerine dikkat çekiyor.
30. 32. 32. 33. Misalleri verdikten sonra tekrar 17, ayette kaldığı yere döndü. Yoktan var ettiğine inanacaksınız da, vardan var ettiğine inanmayacaksınız. Nasıl bir akıl?
34. 20, ayeti hatırlayalım. Allah size tohumluk vermişti. Nimetlerini ekiniz, dikiniz, sulayınız, çoğaltınız diye. Ama siz tohumluğu yediniz. Şimdi tadacağınız tek lezzet kaldı. Hadi onu tadın.
35. Sabır, Hakkı tavsiyenin ayrılmaz bir parçası.

Osman Erdoğmuş
Kayıt Tarihi : 15.5.2018 20:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Tefsir derslerinden aldığım notlar.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Osman Erdoğmuş