ahıska-adres taşı
gördüğünüz bayrak örtülü-ölü kalabalık-düğün alayı değil
kimsesizler gömütlüğüne-kendi tabutunu taşıyan hepimiz
ve göç yolları tıkadı, ardesi belirsiz, ölüm katarı kara treniz
yazın yanar-kışın donardı, sılaya uzanan o ıslak raylar ikiz
vagonların numarası-adresi yoktu-hamamda sular dondu
kanı donmuş yaramıza tuz bastılar, kimsesizdi ölülerimiz
biz ki; öz varanımızda sürgünüz ve yaşam bir damla deniz
asalak düşman kağıttan kaplan-sıska, gurbeti sıla yapanız
ve sürgünün sessiz tanıkları ve onlar ki; bizim ahıskamız
hasım içimizde, elma iç kurdu-ince hastalık, tıkandı geniz
ey zalimler! şeytana, dolara tapan faniler, doğayı kirlettiniz
her gece karanlığında acı, alev üfleyen o kokmuş nefesiniz
yanan canlara-şehitler ardından ağıt ve yükselen sahte sesiniz
öz vatanında sönen ocak-börtü böcek-çocuğun-kan bedelisiniz
“bu vatan; toprağın kara bağrında, bir uçtan bir uca göçenleriz”
kara papaklı kafkas yiğidi-mesheti savaşçısıyız ve ferganalıyız
vatansız ve bayraksız bu coğrafya, o bellek-o gelecek türkmeniz
ahıska isyanı, asya’da çığlık; adres taşı yeriniz, bizsiz kimsiniz?
dursun özden
Dursun Özden 3Kayıt Tarihi : 30.7.2025 18:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Uzun, zorunlu ve zorlu göç öyküsü
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!