Ahirete Nikahlandık Şiiri - İsmet Anik

Bundan yıllar yıllar önce dilsiz kör sevdalar vardı
Seven bir görüşte sever sevilen de haberdardı
Şimşek gökten yere değil gözlerden kalbe çakardı
Biz o zamanları görmedik doğmadık dünya da yoktuk

Sevilen yüz adım önde seven sanki gölgesidir
Mendili düşer habersiz sevdiğinin belgesidir
Koklanır saklanır mendil zamanenin cilvesidir
Biz henüz höllük teperdik aşktan bihaber bebektik.

Halkalı şeker konurmuş aşk yolundaki taşlara
Seven ömrünü verirmiş o edalı bakışlara
Maniler dizer dururmuş leblere kara kaşlara
Biz akıl erdiremezdik yeni öğrenen çocuktuk.

Dağ delermiş çöl gezermiş yok yanarmış vefasızlar
Duymasın duyarsa vallah keremin külleri sızlar
Sabah açan akşam solan sarmaşık gibi arsızlar
Biz adam gibi severdik aşkı öğrenip genç olduk.

Mantız gibiydi yürekler üstü kül altı ateş kor
Bakışları iz yapardı izler yürekte hala mor
Sizce inanması zor canıma cananıma sor
Biz aşkı kutsal bildik aşkla piştik adam kaldık.

Günübirlik aşklar türedi edep yok aşk oyununda
Bir eli onun boynunda bir eli piçin koynunda
Saraylar samanlık olmuş sorarsan her şey yolunda
Biz aşkı kirletemezdik yoluna bir ömür koyduk.

Evlatları şahit olur o gün nikah masasında
Evet dediği zamanda ayrılık var kafasında
Temel bozuk huzur yoktur ağu var bal taşında
Biz dünya için sevmedik ahirete nikahlandık.

Ulaşamdığındır aşk uğruna yandığındır aşk
Şüphesiz bal niyetine zehiri bandığındır aşk
Belki eğri belki doğru şeksiz inandığındır aşk
Biz gülistandan dermedik gülü yangından topladık.