Ahımın uçuştuğu çatıda kar var
Mevsimi değil bu sözlerin içime dert olur bakınca
Metruk evin salonu gözünde miyop taşır yıllarca
Ardındaki kiremit renkli evin penceresine
Akar gözyaşlarım
Kaşkolü dolarsın rüzgâra bir menzil öte
Kaydığın yerde seni kuru bir yaprak karşılar mükedder
Ellerini cebinde uzatırsın hoyrat sokaklara
Akşamı bilemezsin hangi taraftan misafir edeceğini
Köpeğin sesini aklında tutarsın heceleyerek
Mahallenin çocukları ellerinde çomaklarlar bekleşir köşede
Çığlığı topaç yapar saklarsın sımsıkı parmaklarında
Adamsan git
Yüreğinde taşıdığın korkuları hesaba katmadan
Bildiklerin seni cehalete teşne kılar
Merhamet yüzlü bakışlardan
Aldığın nefesi soğuk suda sıkarda salarsın
Sıcak ekmek tadındaki özgürlüğüne
Fırından taze çıkan ekmeği böler ellerinde bir çocuk
Köpek yavrularını doyuracak bu kışta aklınca
Elini koltuğunun altına götürmez ki bölsün ekmeği
Gözlerinin içine bakınca sallanır
Topuklarının ucunda
Kelimeleri emanet bırakır karların üstüne
Kar utancından erimeye başlar ekmeğin düştüğü yere
Çocuk bir elindeki ekmeğe bakar kayıtsız
Bir de bulutları perçeminde tutan göğe
12.12.2007
Darende /Saat:16.20
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta