Ahhh Zehra Ahhh (akrostiş)

Zehra, ahhh ahhh, pek güzelsin,
Ekmek gibi kıtır kıtır, pek taze,
Havada uçuşan leylak kokusu gibisin,
Rengin kır çiçeği gibi pembe tonlarında, canlı ve taptaze,
Adın üstüme sinmiş, ay çöreği gibi sıcak ve taze.

Ortaköyde yapılan şarkılar, besteler anlatamaz seni,
Nasıl unutulur o minik burnun, dalgalı saçların, ela gözlerin,
Gülen yüzünü, mum ışığında sergilemeli senin,
Usulca büyüyen baygın bakışların sarsa da beni,
Nasıl kış bahara geçit vermiyorsa, sen de benim buluşmayı beklediğim baharımsın.

Dans edip şarkılar söyler Anadolu Kavağındaki dut ağacı, senin için,
Adalardaki yazarlar bayılır, şişferek çorbana senin,
Nasıl benzemiş Tarabyanın ağaç çileği sana,
Sarıyerin kirazı, Polonezköy'ün vişnesi dudağına.

Şarkılarda mırıldanır bataklık selvileri, maymuntırmanmaz ağacı,
Aynı Seringöl, Kurugöl, Yedigöllerin ağacı,
Renkli espriler yapar, güldürür, derin gölün etrafındaki kampçı,
Kapadokya, Göreme; yanardağ gibi büyüleyici,
Işığım, gülücüğüm, ballıbabam ve bağımlılık yapan Zehracığımsın.