Ahhh… Nerede o eski ramazanlar demek geliyor içimden. Öyle karagöz oyunlarına, direkler arasına veya başka şenliklerine yetişemedim ama başka bir maneviyat tadı vardı yine de eski ramazanlarda. Ramazan alışverişleri, iftar davetleri, olmazsa olmazı tatlıları. Fakir sevindirmeler. Mukabeleler, evlerde vaya camide kılınan teravih namazları ve ardından bayram..
Çocuktum. Çok uzun günlere rastlamıştı ramazan. Oruç tutmama izin yoktu. Bense çok özeniyordum. Ev halkının sahura kalktığını duydum. Buzdolabımız yoktu henüz. Usulca kalkıp Merdiven altındaki küpten maşrapayla soğuk su alıp bir bardak içtim ve yattım. Sabahleyin kimse kahvaltıya oturtamadı beni. ORUÇLUYUM! Diyor başka bir şey demiyordum. Nihayet öğle oldu. Evdeki büyükler açık artırmayla yarım günlük orucumu satın alma yarışına giriştiler. Asla satmadım. Sonra halam gelip yalvardı. Bak güzel kızım. Artık öğlen oldu. Şimdi yemeğini ye. Yarın da öğleden sonra tutarsın. Bir gün eder nasılsa.. Çocukların orucu öyle olur…. Epeyce düşündüm. Sonra aklım yattı. Ya da işime öyle geldi galiba. Kabul ettim halamın teklifini…
Hele de davulcuların pencere dibinde söyledikleri muzip maniler hala kulağımda tatlı ninniler gibi…Bir kaçını yazayım da zihniniz geçmişe doğru tatlı bir yolculuğa çıksın, ne dersiniz? ... Şimdilerde insanlar asla katlanamıyorlar uykularının davul sesiyle bölünmesine. Bir de araba alarmları ve köpek sesleri eşlik edince bu tek kişilik orkestraya tahammülün sınırları zorlanıyor. Böylece tatlı bir geleneğiz daha tarihe gömülüyor ne yazık…
Bereketli, huzurlu, sağlıklı bir ramazan geçirmenizi diliyorum. Saygım,sevgimle…
İşte o manilerden birkaçı…
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
anlamlı ve bir o kadarda akıcı kutlarım dost şairi+ tam puan
eskiden hep geleceği arardık... şimdi ise eskiyi arıyoruz... teknoloji hayatı kolaylaştırıyor ama insanlığı unutturuyor... insanlık ölünce yaşamın tadı kalmıyor... yüreğinize sağlık güzel yazı için değerli öğretmenim.... saygılar
Özlemler,özlenenler tam kavuştuk derken bu seferde geçmişe özlemler Öğretmenim sayenizde geçmişi yad etmiş olduk,bir nostalji yaşadık paylaşımlarınıza Teşekkür ederim...
Sağlıklı,Huzurlu nice ramazanlar diliyorum...
Saygılarımla...
Mükemmel bir yazı ve altta çocukluğumuzun belki de en müstesna Ramazan anıları içinde yer alan 'Ramazan Manileri...'
Doğrusu, benim adımla mani söylemesi için kaç gece bekledim o davulcuyu anlatsam, gülümser mi okuyanlar?
Elimde 'elli kuruş', evet sadece elli kuruş bahşişle merdiven başında beklediğimi, nihayet bir gece sahur vakti gelip adımla mani söylemesini hiç unutamadığımı, günlerce arkadaşlarıma gururla anlatmamı.....
Aynen öyle Öğretmenim... 'Nerde o eski Ramazanlar? '
Sağlıkla, huzurla nice Ramazanlar yaşamanızı dilerim... Teşekkür ederim paylaşımınıza Naime Öğretmenim..
Sevgi ve selamlarımla...
Çoklukla gözlerimiz dolu dolu, tekrarını yaşadığımız,
Yaşama anlam katan, çocukluk anılarımız..
O güzel yüreğinize sonsuz, saygı ve sevgilerimi iletiyorum, sevgili can şiir ablam..
En içten dileklerimle..
Ne güzeldi o eski ramazanlar maniler vede dilekler lekesiz tertemiz kalpler yürekler temennimiz o ki haktan bir daha tecelli etsin yeniden o unutulmaz günler inşallah saygılarımla hayırlı ramazanlar efendim.
Sevgili Naime kardeşim çok haklısın bir tatlı geleneğimiz daha kayboluyor eskiden Elbistanın iğde köyünde bir garip vardı sadece üç dört yıl saur davulu çaldı bu garip benim babamdı babama garip diyorum çünkü öyleydi bu davul çalma işini muhtar babama vermişti öyle iyi davul çalan biri değildi makam ritim bilmezdi rastgele çalardı davulun tokmağını öyle güçlü vururduki inanılmaz babamın amacı uyuyan tek kişi koymamaktı ozaman sokaklarda elektirik olmadığından ben yanında el feneri tutardım davulun sesine kalkan insanlardan babama beni uyandırdın diye dua edenler olurdu bazıları kapısına su çıkarirdı Al Aziz emmi iç derlerdi insanlar babamı çok severledi yani şunu demek istiyorum o kadar çirkin çıkan bir davul sesine hörmet ederlerdi babamın bazen davulu patlatırdı davul yerine teneke çalardı ona bile saygı gösterirlerdi hani o hoş görülü insanlar kalmadıki olsada çok az şimdi duydum davulcuyu dövüyorlarmış ben sadece saygı yönünü anlatmaya çalıştım kalblerin nasırlaşmasına hiç değinmedim aslında işin özü bu Sevgili kardeşim beni tacukluğuma aldın götürdün işte yazılan eser böyle gerçek hikayeden olursa güzel olur okuyana haz verir haz alarak okudum sonsuz tepriklerimi sunarım...
Eski Ramazanları anlatan yazınız ve yazdığınız maniler çok güzel.Tebrik eder Hayırlı Ramazanlar dilerim.
Her bakımdan önemli bir nostaljik manzarayı sözcüklerin sihriyle yansıtmışsınız. Nazım ve nesir olarak sunduklarınız tam ramazanlık... Allah oruç ve tüm ibadetlerinizi, dualarınızı kabul etsin. Ramazanınız hayrıllı olsun.Saygılar...**10**
Eskilerden ne kaldı ki bugünlere Naime Hanım. Her şey suni duygularla yaşanıyor. İlkeldi, zordu, aradığın her şey olmayabilirdi ama güzeldi, tatlıydı, zevki vardı. Çocukken, öğleye kadar tuttuğumuz oruca, büyüklerimiz 'tekne orucu' derlerdi. Yediğin zaman, ikinci oruç teknede kapanıyor, kaçmasın derlerdi bize. Düşünüyorum da, çok karlıymışız biz, sevabı günde iki kat olduğuna göre :)) Mübarek ramazanınız kutlu olsun. Mutluluk ve huzur getirsin size.
Bu şiir ile ilgili 33 tane yorum bulunmakta