AHHH... NERDE o ESKİ RAMAZANLAR! ...

Naime Özeren
610

ŞİİR


227

TAKİPÇİ

AHHH... NERDE o ESKİ RAMAZANLAR! ...

Ahhh… Nerede o eski ramazanlar demek geliyor içimden. Öyle karagöz oyunlarına, direkler arasına veya başka şenliklerine yetişemedim ama başka bir maneviyat tadı vardı yine de eski ramazanlarda. Ramazan alışverişleri, iftar davetleri, olmazsa olmazı tatlıları. Fakir sevindirmeler. Mukabeleler, evlerde vaya camide kılınan teravih namazları ve ardından bayram..
Çocuktum. Çok uzun günlere rastlamıştı ramazan. Oruç tutmama izin yoktu. Bense çok özeniyordum. Ev halkının sahura kalktığını duydum. Buzdolabımız yoktu henüz. Usulca kalkıp Merdiven altındaki küpten maşrapayla soğuk su alıp bir bardak içtim ve yattım. Sabahleyin kimse kahvaltıya oturtamadı beni. ORUÇLUYUM! Diyor başka bir şey demiyordum. Nihayet öğle oldu. Evdeki büyükler açık artırmayla yarım günlük orucumu satın alma yarışına giriştiler. Asla satmadım. Sonra halam gelip yalvardı. Bak güzel kızım. Artık öğlen oldu. Şimdi yemeğini ye. Yarın da öğleden sonra tutarsın. Bir gün eder nasılsa.. Çocukların orucu öyle olur…. Epeyce düşündüm. Sonra aklım yattı. Ya da işime öyle geldi galiba. Kabul ettim halamın teklifini…
Hele de davulcuların pencere dibinde söyledikleri muzip maniler hala kulağımda tatlı ninniler gibi…Bir kaçını yazayım da zihniniz geçmişe doğru tatlı bir yolculuğa çıksın, ne dersiniz? ... Şimdilerde insanlar asla katlanamıyorlar uykularının davul sesiyle bölünmesine. Bir de araba alarmları ve köpek sesleri eşlik edince bu tek kişilik orkestraya tahammülün sınırları zorlanıyor. Böylece tatlı bir geleneğiz daha tarihe gömülüyor ne yazık…

Bereketli, huzurlu, sağlıklı bir ramazan geçirmenizi diliyorum. Saygım,sevgimle…

İşte o manilerden birkaçı…

Bak geldi etli dolma
Çok yiyip göbek salma.
Üstüne bir kahve iç
Terâvihe geç kalma!

Davulumun içi pekmez,
Çalarım içi ötmez,
Bir bahşiş vermezseniz,
Davulcu buradan gitmez. "

Mezarlıktan geçer iken
Davulumu taşladılar
Ben kapıya geldiğimde
Uyumaya başladılar

Besmeleyle çıktım yola
Selam verdim sağa sola
A benim ağalarım
Ramazanınız mübarek ola.

Yaram derindir eşme.
Aman derdimi deşme
Sahurda börek yoktu.
Gözlerim oldu çeşme.

Yeni cami direk ister
Bunu söylemeye yürek ister
Benim karnım toktur ama
Arkadaşım börek ister.

Naime Özeren
Kayıt Tarihi : 28.6.2014 15:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ne yazık! Eski ramazanlar sadece anılarda kaldı...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ömer Gündoğan
    Ömer Gündoğan

    Ah ah geçti o güzelim günler şimdi nerde öyle ramazanlar,demekki geçen günün kötüsü olmuyor,çok güzel kaleme almışınız kutlarım içtenlikle..10 ant

    Cevap Yaz
  • Adnan Çatalbaş
    Adnan Çatalbaş

    Bak geldi etli dolma
    Çok yiyip göbek salma.
    Üstüne bir kahve iç
    Terâvihe geç kalma!

    Davulumun içi pekmez,
    Çalarım içi ötmez,
    Bir bahşiş vermezseniz,
    Davulcu buradan gitmez. '

    Mezarlıktan geçer iken
    Davulumu taşladılar
    Ben kapıya geldiğimde
    Uyumaya başladılar

    Besmeleyle çıktım yola
    Selam verdim sağa sola
    A benim ağalarım
    Ramazanınız mübarek ola.

    Yaram derindir eşme.
    Aman derdimi deşme
    Sahurda börek yoktu.
    Gözlerim oldu çeşme.

    Yeni cami direk ister
    Bunu söylemeye yürek ister
    Benim karnım toktur ama
    Arkadaşım börek ister.

    Naime Özeren


    SEVGİLİ HOCAM ESKİ RAMAZANLARIN GÜZELLİĞİ MANİLERİN GÜZELLİĞİNE KARIŞMIŞ YÜREĞİNİZE SAĞLIK SAYGILARIMLA

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Öğretmenim;

    Düne dönmek gerek arada bir.. Eylemli dönüş olamayacağına göre, işte böyle yazı, mani, anı ve hayallerle dönelim bari..

    Ben de çocuktum..
    Davulcu bir gece kapımıza geldi hem çalıyor, hem de benim adımın geçtiği bir şeyler söylüyor..
    'Kalk bakalım 'Mustafendi'
    Bahşişimi ver gideyim' gibi...

    Babamla çıktık dışarıya.. Elime tutuşturduğu '2,5 lirayı' davulcuya vermemi söyledi, ben de gidip verdim..
    Meğer gelenekmiş ramazanlarda.. Yöresel dille 'oşulama' denirmiş.. Davulca para alacağını umduğu kişilerin kapısına gelir, manilerle ev sahibinin adını geçirerek 'hoşa giden' sözler edermiş..
    Anladığım 'sözle okşamak' demekti bu.. Zamanla 'oşulama' biçimine dönüştü, 'Muğlaca' bir deyim olup çıktı..

    Dünün huzurunu, samimiyetini ve doğal ramazanlarını yaşattığınız deneme için tebrik ve teşekkürlerimi sunarım Öğretmenim..

    Cevap Yaz
  • Bahri Çelik
    Bahri Çelik

    ablam her nedense insanlarımıza birhal oldu şimdi Konya da davul dahi
    çaldırmıyorlar gelenek ve göreneklerimizden uzaklaştığımız gibi enterasan
    enine boyuna saygısızlık hem birbirimize hem örf ve adetlerimize bayram gönül
    alma hal hatır ile sevinçleri paylaşma kısaca anlayana insanlar çocukluklarından
    başlayan belirli dönemlerden geçerken her dönemin kendine özgü
    bir tatlı tarafı var bu güzel eseri bize kazandıran yüreğine selam olsun
    senin güzel ahenkli inciler gibi pırıl pırıl parlayan yıldızlar gibi
    hissedilen mısraları okumak zevk veriyor bana

    Cevap Yaz
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik

    kapınızı çalan
    günaydındır belki
    yâr değilse rüzgâr
    kapamayın perdeleri
    aşk değilse bile
    ışık girecektir içeri
    karanlıkta ne var

    Sahi
    Kim çalmış bu sokakların
    Günaydınını tebessümünü
    Gözlerde kaygı ürkek bir serçe
    Bakışlarından buz sarkar
    Bilen var mı
    ne zaman gelip gitti bahar

    Gülümser teyze anlattı
    Gülümser dediğime bakmayın
    Asıl adını unuttum çoktan

    Eskiden
    Sarmaşık güller sarkarmış pencerelerden
    Karşılıklı gülümsemeler bakarmış içeri
    Perdeler dallı güllü

    Rengi sesine sinmiş belli
    Kokusu hala ellerinde tüter karanfilli
    Ne kin ne kibir ne de bir zula

    Böyle dedi işte Gülümser Teyze
    Anacığım
    Essah kahkaha atarmış sokaklar valla

    Mahmut Nazi

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (33)

Naime Özeren