Ahh İstanbul Ahh! ... Şiiri - Ramazan Sağım

Ramazan Sağım
13

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ahh İstanbul Ahh! ...

Hey şehri İstanbul;

Kutlu düşlerin anavatanı, Fatih ve fetihlerin ocağı şanlı şehir!

Bu gün sana ediplerin diliyle sesleneceğim. Bakalım kulakların ne kadar paslı, övgülere karnın tok mu nazlı İstanbul?

Yazdığım methiyeleri sana sesli okuyamasam da, kulağına fısıldayacak bir güzel var kucağında nasılsa! O güzel ki, dilinde senin adını değil de benim adımı sayıklar da sen kıskançlıktan çatlarsın, yaaa…! “Ramazanım” dediğinde kulaklarını tıkasan da o sözler Beşiktaş’tan çıkıp boğazında büyük dalgalar olup narin yerlerini örselerde küsersin, nazlı İstanbul.

Bakalım, nisan yağmurları gibi gönlüme doluveren övgülerimi işitince kollarını açacak mısın bana, şefkatli bir anne gibi. O kollar ki, bir yanı Avrupa diğer yanı bağrı yanık Anadolu…

Güzel İstanbul, benim sana en büyük övgüm budur. “Bu gün sen bana kollarını iki yana açmış şefkatli bir anne, kollarıyla birlikte kalbini de nazlı bir edayla açıvermiş hasret kokulu bir yarsın…” Çamlıca tepelerinde esen rüzgârın, yarin nefesi kadar temiz İstanbul’um.

Hey şanlı şehir; seni ifade etmeye gücü yetmeyecek belki methiyelerim, tıpkı mecali kalmamış bir ihtiyar gibi güçsüz ve etkisiz kalacaksa sözlerim, n’olur martılarınla haber yollu olur mu?

Eğer öyle dersen, yare övgüler dizeyimde sen gör beni İstanbul!

Sen bir sedefsin, yarimde içindeki incidir, İstanbul!

Sen mi değerlisin, yoksa yarim mi? Buna da itirazın varsa, çık er meydanına da kozlarımızı paylaşalım koca İstanbul. Şimdiye kadar en bakir sözleri işitip, en ünlü övgüleri almış biri olarak bana, sakın gerdan kırayım deme!

Öyle sözler işitirsin ki, “yârini yıllarca ben barındırdım kucağımda”, bu sözler az bile demek istersin de, buna gücün yetmez koca İstanbul!

Sakın beni yanlış anlama, övgüleri peşin sıra dizmek isteyen birinden yergileri duyuyorum diye şaşırma… Ne olur bana da hak ver. Yar gelince aklıma, kabadayıların gibi sana diklenmek geliyor içimden. “yeeettttttt, ver ülen şu kucağındaki yari bana” diye nara atarsam da aşkıma ver olur mu?

Sen ki, yedi düvelin at koşturduğu, elçilerin ayak basmak için yıldırım hızıyla ulaştığı, yüce kitap da adı geçen şanlı şehirsin!

Şanına yakışan kızmadan, küsmeden yari sarıp sarmalayıp bana vermek yakışır, şefkatli İstanbul!

Hey Şehri İstanbul, gözlerin ışıl ışıl… Ne kadar da yare benziyorsun bu halinle!

Ne kadar da nazlısın, yar gibi. Haydi küsme bana, sende güzelsin, yarimde…

Senin kolların böyle açık durdukça, bir de yarimi verince bana, “benim için şefkatli bir annesin” İSTANBUL.

Ramazan Sağım
Kayıt Tarihi : 21.7.2010 21:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İbrahim Kavas
    İbrahim Kavas

    Sen bir sedefsin, yarim de içindeki incidir, İstanbul!

    Çok güzel,akıcı,anlamlı ve duygu dolu.Sanırım yavaş yavaş deneme çalışmalarınızı okumaya başlayacağız yakında.Tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Zafer Yazıcı
    Zafer Yazıcı

    güzeldi, bundan güzel bir roman çıkar Ramazan bey, bir de öyle deneseniz :) tebriklerimle..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Ramazan Sağım