! ! ! Aheste Gönül! ! ! !

Zamanın ela gözlerinden yansıyan ışık haleli gölgeler
Sonbahar dudaklarından süzülen umutlu gülücükler
Sen miydin yol iz aşındıran Afet-i can
Eski çağların pınarlarından gönül dolusu aşk tılsımı

Önemsiz mekân dışı yar
Çığırından taşan düş sancıları
Zümrüt göklerin cisim cisim gözyaşları
Tanımsız gizemli simaların mehtabı

İffetli bahar papatyası ruh
Tutkulu yaz başı gelinciği gönül
Sevda tutku aşk veçhinde
Sürüklenen nazenin gülüşmeler

Anneanne çeyiz sandığı özeninde
Yastık altı mücevheri damla damla gözyaşları
Samanyolu’na revan olan meçhul yarenler
Zarafetli rakkaseler öylece kalıveren
Yaşam dışı özlem yüklü hayaller

Sen miydin? ahu gözlü aheste gönül
Tahta masa da unutulmuş hatırsız kahveler
Solmuş gizemli kırgın fotoğraflar
Yarım kalmış kafiyesiz şiirler

Yine sonbahar, uğruna tükenen sayısız geceler
Sağnak sağnak Yar ne yana dönsem kifayetsiz
Özlem güvercinleri gelemeyen nağmeler
Öbek öbek dua yüklü ahu gözlü küskün bulutlar

Kanatlanmış gönül coşkusu
Arş-ı alaya yükselen ulvi duygular
aslı’sını feda eden yar
Bir afeti devran ki Züleyhaya vurgun yar

Sayılamayan eskiyen öyküler
Gel külkedisi! umuda yüklenen
Yar yar gizemli avuntular
Hiç yoksun özlem yüklü kara gözlü muştular
Haydi gidelim Peri Masalları diyarına
Yar