kalp çarpıntısı gibi gümleyerek yanan sobanın başında buz kesen ellerini ısıtırken, sobanın tavana yansıyan alevli ışıltısı da odayı aydınlatıyordu.
buz kesmiş minik ellerini ısıtırken, sobanın sesine karışan cılız sesiyle, serzenişli bir şekilde konuşmaya başladı.
canım çok yanıyor,bitmeyen sonsuz bir acının içinde debeleniyorum sanki...bir türlü çıkamıyorum içinden.
Ezberle, basma kalıp çerçeve sözler ve hayatlarla, anlık hissiyatlarla günü kotaran, erdem ve hakkaniyet kodlarını yüzyıllardır kaybetmiş bir coğrafya’nın yine uzun zamandır kaybettiklerinden olan orta yolunu bulmaya çalışan bu toprakların halis muhlis evladıyım.
Her ne kadar bazen buralara ait olmak ruhuma külfetli gelip içimden atmak istesem de.
dişlerimle
parçalayıp çıkmak istediğim
dar bir tabut gibi
gece
alacasında ise ölü/m kokusu
içimi ürperten çığlıklarla
gelse de gece
korkudan koşarken ruhum
tan yerine doğru
bir yandan bebek sukunetiyle
yol, bir yerlerde kesişir,
bitiyor gibi olsa da yenilenir.
kaderidir yolcunun
yol hep bir yerlere götürür,
bir yerleri gösterir.
Hüzün kelimesi içimin hazin halini anlatabilen en güzel kelimelerden biri. İçimin melodilerinden.
Ağır yenilgilerden sonra artık kendinle bile hoyratça savaşamadığın, kendini kolladığın zamanlarda mahzun iç bakışla gelen hüzünlü huzur.
dışardan ıslak,içerden buğulu camdan şehre bakıyordu, güneşin batışıyla montunu giydi,şemsiyeye uzanan elini çekip kalın büyük atkısını kavradı...hızlıca botlarını giyip, atkıyı başına dolayıp, yağmur bulutlarıyla iyice kararmış caddede yürümeye başladı.
minik ve hızlı damlalar yüzüne doğru çarparken soğuk havayı yüzünde daha iyi hissediyordu... '
şehirde kaybolmak böyle birşeydi kimsenin kalbine dokunmadan bedenlere çarpıp hızla yürüyoruz sağlı sollu' diye düşündü.
elleriniz cebinizde, yüzünüz yerde, hızlı adımlarla içinize kaçarcasına yürürsünüz.
soğuk havada, sokaklarda.
istekler, ihtiyaçlar sonsuzdur, bilirsiniz.
ama öyle bir rahatlık vardır ki üzerinizde
umarsızlık sarar tüm benliğinizi...
dua bile mırıldanmadan, talep etmeden sadece başınız önünüzde gidersiniz, gidersiniz...elleriniz cebinizde, yüzünüz yerde, hızlı adımlarla içinize kaçarcasına yürürsünüz.
Yeni başlangıçlar ruhu tamamen yenilemese de eskiye dair yeni bakışlar sunabilir.
Geçmişe bugünden yeni bakışlarla bakmayı öğrendiğimden beri doğan günü ıskalamamaya çabalıyorum.Sızı yayılsa da içten içe cesurca…
Evet burası doğan gün ile sabitlenmiş yaşamımın güncesi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!