Sonsuzluğu dererek ruhunun bahçesinde,
Avuçlayıp neşeyi yanına gelmeliyim.
Vuslatın sol anahtar, saadet bestesinde.
Sana değmesin keder, ben önce ölmeliyim.
Sonsuzluğu dererek ruhunun bahçesinde...
Ah, söyleme şarkını, aklım sende kalıyor.
Ahengine hayalin, dokunan küçük sihir,
Başka teni tanımaz, sazım senle çalıyor.
Notamı el duyamaz, yalnız yârenim bilir.
Ah, söyleme şarkını, aklım sende kalıyor...
Reyhanların kokusu veyahut da demli çay,
Çağrışım bir oyundur, zihnim bana oynuyor.
Başka hilal göremem, ruhum sende dolunay.
Baksana kumsaati, bana dargın duruyor.
Reyhanların kokusu veyahut da demli çay...
Kırık dökük kaldırım, beni belki hatırlar.
Üzerinde oturmuş, bir deliyi mi? Belki...
Belki de karakalem, ajandamda satırlar.
Zaman orda tutulmuş, karadelik mi? Belki...
Kırık dökük kaldırım, beni belki hatırlar...
Git fena aşklarına, sana onlar yakışır.
Onlara gark ol, boğul; küfredeyim cismine.
Aşk lübbünden öte lüb, şehvet sadece kışır.
Sevginle mahvolursun, tüküreyim sevgine.
Git fena aşklarına, sana onlar yakışır...
Kayıt Tarihi : 2.10.2010 15:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!