Sen Peygamber Torunuydun
Çağrıldığında Giderdin
Ölüm Şerbetini Görsende
Sen Sözüne Sadıktın
Sen Ahde Vefanın Kanıydın
Sen Gelirim Dediğinde Durmazdın..
Oysa Sana Gitme Demişlerdi
Onlar Vefasız Çıktı Demişlerdi
Onlar Allahı Unuttu Demişlerdi
Sen Parça Parça Bedenini Gördüğün Halde
Sen Yinede Göğsünü Gere Gere Gidecektin
Çünkü Sen Ahde Vefanın Kanıydın
Adımların Korkak Değildi Senin
Sen Ölüme Yürüyordun
Ölüm Senden Utanıyordu
Azrailin Canı Yanmıştı
Meleklerin Gözü Yaşarmıştı
Ama Sen Durmadın
Çünkü Sen Ahde Vefanın Kanıydın
Hani Sen Çok Susamıştın Ya
Fırat Sana Yetişemediği İçin Ağlıyordu
Dicle Sana Su Veremediği İçin Kızıyordu
Cennet Nehirleri Sana Bağrını Açtı
Gel Gel Diye Susuyordu Sular Sana
Sen Ölüm Şerbetinden Vazgeçmedin
Çünkü Sen Ahde Vefanın Kanıydın
Yer Ve Gök İnlemeye Durdu
Dağlar Kan Dökmeye Başladı
Kerbela Bir Daha Gülemeyecekti
Kerbela Bir Daha Konuşamayacaktı
Yezitlere Lanet Yağdırıyordu Bulutlar
Çünkü Sen Ahde Vefanın Kanıydın
Bakışlarında Bir Hüzün Vardı Ki
Yürekler Seni Anlatmaya Dayanamayacaktı
Diller Seni Konuşurken Gönüller Yanacaktı
Bir Ses Titremesi Bir Göz Hasreti Olacaktın
Çünkü Sen Ahde Vefanın Kanıydın
Ey Peygamber Torunu
Ey Cennet Delikanlıların Efendisi
Ey Taş Kalplerimizin Kanı
O Günden Bu Güne
Biz Ne Zaman Seni Dinlesek
Vallahi Bizimde Yüreklerimiz Doğranır
Sen Bizi Şefaatinden Mahrum Bırakma!
Kayıt Tarihi : 11.9.2010 23:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!