A- Ahde Vefa. Şiiri - Mikdat Bal

Mikdat Bal
4096

ŞİİR


45

TAKİPÇİ

A- Ahde Vefa.

Bir Vefa örneği ( dini hikayeler tercüme Mikdat Bal )

Bir gün Hz Ömer Müminlerin emir’i
Yanında sahabeler dinliyordu her biri

İki kişi bir genci huzuruna getirir
Ömer onlara dönüp sohbetini bitirir

Onlara dönüp sorar, bu telaşınız nedir?
Ne istersiniz gençten, telaşınız nicedir?

Genci sıkı sıkıya tutanlardan bir kişi
“Ya Emirel Mü'minin” kısastır bunun işi

Bu genç bizim bahçeye büyük bir taş savurdu
O taş isabet etti babamızı devirdi

Şimdi biz istiyoruz babamızın kanını
Kısası tatbik edin o da versin canını

Hz Ömer bu kez delikanlıya sorar
Doğru mu dedikleri? Diye itiraf arar.

Genç der, evet doğrudur benim elimden öldü
Fakat anlatacağım dinleyin nasıl oldu

Müsaade buyurun doğruyu anlatayım
Buranın garibiyim üç gün oldu yoldayım

Bu gün buraya vardım yorgun, aç ve uykusuz
Bir yağız atım vardı, yorgunluktan huzursuz

Bunların bahçesinin yanına varmıştım ben
Dinlenmek istiyordum, bir mola vermiştim ben

Bir çite bağlamıştım atımı ve uyudum
Derken bir ihtiyarın bağırdığını duydum

Atım uzanıverip hurmalarından yedi
O anda uyuyordum, fark edemedim dedi

Uykudan uyanmıştım, adam taş atıyordu
Ben ayağa kalkmıştım, at yerde yatıyordu

Son gelen taş iriydi atın başına değdi
Atım orada öldü ecele boyun eğdi

Çok severdim atımı can evimden vuruldum
Aynı taşı fırlattım, sinirlendim, darıldım

İhtiyar da orada teslim etti canını
Elimde olmayarak, döktüm onun kanını

Ömer der, öldürmüşsün kısas lazım geliyor
Yüce kuran böyle der, bunu herkes biliyor

Delikanlı, hay, hay der, boynum kıldan incedir
Kur'an başım üstüne, o gönlümde yücedir

Müsaade buyurun sizden bir rica sorsam
Üç gün mühlet verseniz kendi köyüme varsam

Babam ölmüş, bir küçük kız kardeşim var evde
İade etmeliyim onun hakkı var bende

Babamın parasını yalnızca ben bilirim
O talihsiz yetime gider söyler gelirim

Davacılar teklifi hemen ret eylediler
Bir giderse bir daha , döner mi söylediler

Hz Ömer ona sözün eri olursan
Mühlet verebilirim, şayet kefil bulursan

Müsaade ederim üç günde geleceksin
Unutmamalısın ki kısasla öleceksin

Bütün sahabelere genç göz atar bu kere
Sonunda karar kılar hazreti Ebu Zerre

Bana kefil olacak yalnız bu olabilir
Bu kadar yük altında ancak bu kalabilir

Huzurda bulunanlar durumu yokluyorlar
Hazreti Ebu Zer den bir cevap bekliyorlar

Hazreti Ömer sorar Ne dersin Ya Eba Zer
Sen bu delikanlıya kefil olur musun der

Elbet kefil olurum gitsin üç günde gelsin
O zavallı yetimde emanetini alsın

Davacılar kadrini bilirdi Ebu Zerrin
Dediler gönlümüzde âlâdır senin yerin

Hazreti Ebu Zer’i iyi biliriz derler
İki davacı kardeş onu kabul ederler

Genç huzurdan ayrılır köye doğru yol alır
Sahabelerin tümü büyük merakta kalır

Genç henüz gelmemişti aradan üç gün geçti
Davacılarla kefil, mahkemede yer seçti

Bir ara davacılar dediler Ebu Zerre
Nasıl kefil olmuşsun bu gence göre, göre

Resulullah sağ iken seni metih eylerdi
Senin faziletini babamız hep söylerdi

Ama sen kefil oldun bilmediğin birine
Biz kana kan isteriz şimdi onun yerine

Hazreti Ömer der ki adalet edeceğim
Vallahi gelmez ise seni öldüreceğim

Ebu Zerri Kifariy yok korkusu telaşı
Vallahi gelmez ise feda ederim başı

Sahabelerin hepsi apaçık ağlıyordu
Davacı olanlara yakıp yalvarıyordu

Ne olur babanızın diyetini verelim
Yeter ki evet deyin bu davayı dürelim

Asla kabul etmezler kana kan istiyorlar
Babamızın kanını satamayız diyorlar

Mühlet geçmişti artık Ebu Zer hazırlanır
Abdest almaya kalkar sahabeler sızlanır

Bu esnada uzaktan engelleri aşarak
Bir adam görünür ki yaklaşıyor koşarak

Yaklaştıkça tanırlar delikanlıdır gelen
Kısasa doğru koşan, ölmeden önce ölen

Gelir ve selam verir herkesten özür diler
Yolumu gözettiniz çok özür dilerim der

İnanın geç kalmayı isteyerek kalmadım
Dayılarımı köye gittiğimde bulmadım

Gidip arayıp buldum yetimi teslim ettim
Paraların yerini yavrucuğa söyledim

Şimdiyse buradayım boynum kıldan incedir
Ahde vefa etmeyen ahirette nicedir

Mecliste bulunanlar herkes hayretle baktı
Onu öldürmek değil alnını öpmek haktı

Genç der ki nedir böyle bana hayret ettiniz
Biraz geç kaldı isem gelmez mi zannettiniz

Ben bilirim Mü’minler ahde vefa ederler
Sonu ölüm olsa da seve, seve giderler

Bunu dedikten sonra el kaldırdı Semaya
Allah’a dua etti başladı yalvarmaya

Der ki ya Rabbi benim şüphem yok imanımdan
Benim kalbimim nuru görülmez mi alnımdan

Bu sözleri duyunca ağlar hazreti Ömer
Hayretler içindedir ve sorar Ya Eba Zer

Tanır mıydın bu gençi veyahut babasını
Bunun kabilesini veya akrabasını

-Ya Emirel Müminin hayır tanımıyordum
Tanımadan ben buna nasıl kefil olurdum

Bunun için sordunuz zannımca bu soruyu
Madem merak ettiniz anlatayım doğruyu

Ya Ömer herkes bilir benim kim olduğumu
Peygamberden ne gibi bir rütbe aldığımı

İşte ben bunun için kefil oldum bu gençe
Ona yok diyemezdim bana sen ol deyince

Zira dedirtemezdim bunlarda yok fazilet
Mümin faziletlidir kabul edemez zillet

Hayretler içindedir o mecliste olanlar
Merhamete geldiler davada bulunanlar

Çünkü gencin imanı kalplerini fethetti
Hazreti Ebu Zerri Resulullah methetti

Davacılar dediler ol Hazreti Ömer’e
Hayret ettik bu gence hayranız Ebu Zerre

Vazgeçtik bu davadan bu genç ki vefakardır
İsteyerek yapmadı engin imanı vardır

Bizim için kısasın kalmadı bir nedeni
Takdirle karşılarız ahde vefa edeni

Ozan Mikdadi

Mikdat Bal
Kayıt Tarihi : 27.10.2006 21:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Erkenekli
    Mustafa Erkenekli

    Şiiri hikâyeleştirenlere, hikâyenin (kıssanın) nasıl şiire dönüşebildiğini gösteren mükemmel bir çalışma.
    Tebrik eder selam ve saygılarımı sunarım...

    Cevap Yaz
  • Dursun Elmas
    Dursun Elmas

    Ahde Vefa insanlığın gereğidir.
    Sağol Mikdat Hocam,
    Sular gibi dupduru..
    Selam ve saygılarımla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Mikdat Bal