Ahd Şiiri - Gülşah Başol

Gülşah Başol
33

ŞİİR


133

TAKİPÇİ

Ahd

Soluğu şiir kokuyordu kızın
Şiirin azı dişi ağrıyordu...
Uzun hava söylerken esmer değildi oğlan
Hatta bakışı güneşte kumrala çalıyordu...

Baygın baygın baktı oğlanın ardından
Yaseminler balkona yanaştı kıskançlıktan,
Kızın kafiyesi basbayağı aksıyordu
Ayağını sürümesi bundandı...

Saçlar saman rengi, göz kehribar
Alev aldı oğlanın gönlüne düşünce
Serçeler geçti sürüyle...
Akşamın tahtına gri halılar serdi gece
Sigarasını attı oğlan, kızı öksürtünce...

Bir tutam üzerliğin bağrına düştü ateş
Esnedi kız göğsünü yükselterek,
Kundaklandı üzerlik akşam vakti
Yirmi dalı vardı,
Yirmisi de tutuştu...

Ahd etti "dalım sayısınca sürsün sefanız..."
Yirmi yılı devirmişlerdi ki
Ayrıldı oğlan kızdan
Demiş ki utanmadan
Ayağının aksadığını başta fark etmedim...

Gülşah Başol
Kayıt Tarihi : 15.3.2024 18:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi

    AKSAK AYAKLI ŞİİR

    Biri ağrılar içinde kıvranırken diğeri uzun hava söylüyorsa, ister yüzü kara, ister gözü kahve olsun.
    Görünen o ki, ne kız şiir gibi, ne de oğlan bulunmaz Hint kumaşı.
    Bulmuşlar dengini.
    Kızın endişesi, yaseminleri bile kıskanaduracak kadarsa, aksak kafiyeli şiir kadar bile heyecan uyandıramamış sayılır yirmi yıllık ayalinde.
    İyi de, sarı saçlarına, kehribar gözlerine hayranlık duymuşsa oğlan, bir gecelik saltanat için miydi, bütün bu yakınlaşmanın amacı?
    Velev ki kızın rahatsızlığı ciğerde değil de kalbindeyse ve öksürmesi sevdasındansa…
    Bir öksürük mü ateşi söndürten?
    Bildiğim, üzerlik, kötü kokulardan kurtulmak için yakılır. Yirmi yılın kokuşmuşluğuna(?) – dedim ama yirmi yıl kötülük yaşanmaz sanırım – yirmi dal üzerlik yakınca geçmiş, aklanmış mı olacak?
    Yirmi yıl sefa veya cefa…
    Yani yirmi yıl, yakılan yirmi dallı üzerlik gibi yanasın ‘ahd’i bedduası…
    Sarı saçlarına, kehribar gözlerine kapılıp yirmi yıl gibi uzun bir süre, aksak kafiyeli şiir gibi kadının aksayan ayağını görmeyen oğlan için ayrılık bahanesi buysa, şiirden anlamayan duygusuzun biriymiş demek geldi içimden.
    Kusur arayan gözle değil, güzel gören gözle hayata bakmalı.
    Saygıyla…

    Hikmet Çiftçi
    15 Mayıs 2024

    Cevap Yaz
    Gülşah Başol

    Şiiri 20 yıldan sonra eşi aldattığı için boşanan bir arkadaşım için yazdım. Ayağı belli belirsiz aksıyor çocuk felcinden mürevellit. Bu fiziksel kusuru dışında cefakar, vefakar bir Anadolu kızı. Başına geleni de hiç hak etmedi. Gerisi kurgu... Çilekar bir anne için yazdım, hiç hazır olmadığı bir yolculukta yarım bırakılan... Hikayesi yarım kalmış pırlanta gibi iki kız çocuğuna mı yanayım kehribar gözlü analarına mı...

  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı


    Uzun hava söylerken esmer değildi oğlan
    Hatta bakışı güneşte kumrala çalıyordu...

    Ah oğlan, vah oğlan, içinin ufuneti birden
    dışa vuruvermiş işte..

    Kafiyenin aksaması, SAFİYEYE tesir etmemeliydi
    Bu mevzuda aklın gözü şiiri görememiş ve
    bir çok yazıklarla gönüller perişan olmuştu.
    Çünkü KALBİ aksamış kalp-kalbe küfüv olamamıştı.

    TEBRİKLER SAYIN BAŞOL

    Cevap Yaz
  • Hâli Se
    Hâli Se

    vay canına.

    koskocaman bir öykünün en çekirdek yerinden vuruluverdik.
    ustalık bu.

    teşekkürler

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    "Aksayan"
    En baştaydı bence,

    "Arzuların elinde
    Aşk ikinci plandadır..."

    O arzular geçince
    Yere değer ayaklar!

    Etkiliydi
    Tebrikler Gülşah Hanım...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Gülşah Başol