Ve ağırlığı
Ve boyutu
Vardır, her halk olunanın.
Kaide böyledir.
Doğrusunu, Hâlık-ı Mutlak bilir.
Gülün, elmanın,
Ayın, dünyanın,
Kumun, kayanın
Artanın, azalanın, sabit olanın…
Maddenin, dabbenin,
Ağacın, habbenin,
Cücenin, yücenin,
Uçanın, yürüyenin, yüzenin…
Vardır, bir ağırlığı, hem de boyutu;
Ağırlığı ve boyutu ile gider, ölen.
Gelen, ağırlığı ve boyutu ile gelir.
Geleni de gideni de Hafîz-ı Mutlak bilir.
Ve ağırlığı
Ve boyutu
Vardır, her halk olunanın.
Takriben, yüz yetmiş santim ise
İnsan soyunun, boyu
Vasat bir cin de
Eksi yüz yetmiş santim boyunda, olsa gerek.
Sıradan bir kelebeğin ağırlığı,
Üç beş gramdır zahir.
Eksi milyon kere milyon tondur, sanırım
Meleklerden bir melek.
Peki, ya kara sevda
Kaç ton çöker, sevdalının omzuna?
Hasret,
Kaç kilometre ötesindedir, vuslatın?
Ya, eksi kaç ton gözyaşıdır
Yetimin, damla damla içine akıttığı?
Eksi kaç kilometredir hele
Mazlumun, sessiz çığlığı?
Gayrisi ne bilsin;
Taşıyan, çeken, akıtan, inleyen bilir.
Bilen de miktarını bilmez, şiddetini bilir.
Şiddetini, hem miktarını, Musavvir-i Mutlak bilir.
Ve ağırlığı
Ve boyutu
Vardır, her halk olunanın.
Dur!
Bir tek şey müstesna;
Vardır, boyutu elbet.
Ama ağırlığı yoktur
O, gümüş Ahal Teke’nin.
Ki, ne vakit
Gönlümün gözü, tan ufkuna dalacak olsa,
Saniyeyi, deler ışık
Eksi üç yüz bin kilometre hızla.
Ve işte
Sıfır ağırlığıyla o Ahal Teke,
Nallarına öpücükler konduran
Turkuaz renkli ipek Hazar’ı,
Hiç mi hiç incitmeden
Şiirimin yüreğine yüreğine seğirtir.
Şiiri de şairini de Bedî-i Mutlak bilir.
19.03.2019
Sadi AtayKayıt Tarihi : 20.3.2019 23:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!