Ne zaman kaybettiklerimi düşünüp, sıralasam aklımdan, bütün özlediklerim gelir gözümün önüne…
Kaç zamanımı kaybettim, kaç sevdiklerimi gömdüm bu varsayımların içine?
Bütün güvendiklerim, bütün özlediklerim, bütün düşlerim hepsi bir harman yerinde savruldu sanki…
Benim tutkularım, benim vazgeçemediklerim, benim uğruna çok şeyi göze aldıklarım, hepsi şimdi sisli bir görüntünün ardında, puslu şekiller, puslu hareketler ve amansız istekler…
Hep tetikte yaşamak, hep tetiklenerek yaşamak kırk yılların içinde…
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.