AH ULAN FELEK
Eşimle karar verdik;
Torunlarımıza, İstanbul’un
Tarihi ve turistik yerlerini gezdirecektik
Hem de bu bahaneyle biz de gezip
Eşimizi, dostumuzu, hısım, akrabaları ziyaret Edecektik..
Bindik otobüse; vardık İstanbul denilen
Tarih ve turizm kokan merkezine
Pendik’te oturan bacımızda aldık yanımıza
Geldik Avrupa yakasında ki
Çelik tepe denen yere;
Abimin yanına;
Sarıldık biri birimize, hasret gözyaşı
Süzüldü yüreğimizin derinliklerinden
Hoş, beşten sonra; dizlerinden olduğu Ameliyattan, nasıl geçtiğinden; sordum, kendisine
Birden yüzündeki gülümseme gitti
Yüzünü bir acı bürüdü,
Çok acı çektiğini bazen de espri katarak anlattı
Bazen güldürdü, bazen de ağlattı,
Akşam oldu yol yorgunuyuz
Vurduk kafayı yatağa yattık
Çok karışık rüyalar gördüm,
Bazen atılarak yataktan fırladım
Kalktım birazda dolandım,
Hayırdır inşallah diyerek
Tekrar yatağıma uzandım
Sabahleyin uyandığımda abiyim mutfakta
Sabah kahve altısını yapıyor
Önünde yiyecekler, iştahı yerinde
Ne güzel yemeğini yiyor,
Sonra sofra sohbetleri yaptık, aklımıza ne Geldiyse sorup soruşturduk
Öğle vakti yeğenimle çıktık tepeye,
Bir şeyle aldık döndük tekrar eve
Yemeğini yemiş uzanmış yatağına, hatta Dalmış uykusuna
aradan biraz zaman geçti
Bir sesler geldi odasından, koştum yanına
Göğsündeki ağrı yüzüne vurmuş
Torunu 112 acili çağırmış,
Beklerken birden başını atıverdi kucağıma
Gözlerini kapandı, yüzünü kaplayan acı
Öylesine donup kaldı.
Bir daha bakmadı yüzümüze
Şişli Eftal hastanesinde de
Doktorların bütün çabasına rağmen
Açmadı gözlerini, bakmadı çevresine
Altı erkek kardeştik; aslan gibiydiler
Çok çalıştılar çapaladılar, yoktan var etmek için
Ne çok çalıştılar gecelerini gündüzlerine kattılar.
Çoluk çocuklarını iyi yerlere ulaştırmak için ne de çok çaba sarf ettiler.
Ne çok acılar çektiler, sefaletler çektiler
Kimisi benden büyük, kimisi küçüktü
Hepsi çeşitli zaman aralıklarında akıp gittiler sonsuzluğa
Bir daha beraber konuşamayacağız
Sohbet edip beraber yemek yiyemeyeceğiz
Ya ben kimlerle konuşacağım
Kimleri kızdıracağım,
Kiminle el ele verip çok bilinmeyenli
Denklemleri çözeceğim,
Kim sizin kadar beni anlayacak
Oysa ne hayallerimiz vardı
Köyde hep beraber bir şeyler yapacaktık
Atalarımızın ruhlarını sevindirecektik
Hatıralarını yaşatacaktık
Ah kardeşlerim beni bırakıp ne çabuk çekip gittiniz.
Tek başıma ne yapacağım şimdi
Nasıl çözeceğim yılların problemlerini
Ah ulan zalim felek, kimine kavun yedirdin,
Bize yedirdiğin hep kelek,
Azrail dolaşıyor sanki etrafımda
belirtileri var duyuyorum, his ediyorum
Sizden ayrıldığımı sakın sanmayın
Çok sürmez bende geleceğim yanınıza..
HALİL AYDIN (Sizden biri)
25/09/2014 perşembe
Kayıt Tarihi : 25.9.2014 14:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!